Yerli siyasetçi olmak; Ülke ve Milletin değer yargılarını benimsemiş, acılarını ve sevinçlerini içinde hissedebilen, halka hizmet odaklısiyaset yapabilen kişi ve partilere yerli siyasetçi ve siyaset diyebiliriz.
Dışardaki devletlerin ve siyasetçilerin tüm işlemlerine hayran kalan, hatta onlar gibi giyinip onlar gibi yaşamakla onların yakaladığı gelişmeleri bu şekilde ulaşacağını düşünenler, benzemek istediği ülkelerin birer, sömürü ülkesi olmaktan öteye gidemezler, eğer siz kendi değer yargılarına değil de,başkasının değer yargılarına saygı duyuyorsanız. Siz özgürlüğünü ve kişiliğini kaybetmiş zavallı birer kişi ve grup olmaktan öteye geçemezsin.
Bu yeni kavram bence daha açık ve şeffaf olmaktadır. Yerli siyasetçi olmak; bu milletin değer yargılarını özümsemiş, milletin acılarını ve sevinçlerini yüreğinde yer edinmiş ve tüm siyasi çabaların merkezinde, millete hizmet odaklıysa bu yerli siyasettir. Bu halkın nazarında her zaman öncelikli olur. Bugün Müslüman ülkeleri parçalanmış siyaseti börtük, pörçük olmuşsa, yerli siyaset değil de yaban (uşak) siyasetin ağır bastığının bir göstergesi olmaktadır.
Aslında işin gerçeğini söylerken hiç kimse gocunmasın, gocunursa da fazlada bir önemi yoktur. Çünkü ülkenin değer yargısından ve milletten üstünbaşka bir şey yoktur. Bunlara kimden birer zarar gelirse, kim olursa olsun hiçbir değeri olmaz. İşte Ülkenin 80 yıllık mücadelesi; yerli siyasetçi ile yerli olmayan siyaset anlayışını halkı ezdirmekten vehalka kaybettirmekten başka bir şey kazandırmadı. Kazanan yine halk oldu. Almanya savaştan çıkınca neden hemen kendisini toparladı da Türkiye kendinineden toparlayamadı. Çünkü düşman sahada kazanamadığı savaşı masa başında kazanmaya çalıştı. Türk halkını başka karaktere dönüştürme sancısı bu millete öyle acılar çektirdi ki hiçbir acı bunun kadar olamazdı. Çünkü milletin silahını ve gücünü millete çevirmişti. Ancak tüm darbelere rağmen ve tüm baskılara rağmen yine de yerli siyaset ve yerli siyasetçi kazandı. Diğerleri bunu bir türlü akıl edemediler. Çünkü yerli siyasetçinin arkasında halk vardır. Gücünü halktan alıyordu.
Yerli siyasetçide değer yargılarına (Dinine, inancına, kazanmış olduğu kültürüne) milletine hizmet odaklı siyaseti yanında; adaletten ve hukuktan taviz vermedikçe bu ülke gelişecek ve insanlarımızın refah seviyesi, huzuru, güveni,yaşama sevinci artarak devam edecektir.