Toplumun içinde seçilen Siyasetçilerin belli bir kriterleri var mı yok mu bilmiyorum, ama parası ve gücü olan siyasetçi oluyor. Aslında siyasetin birinci Önceliği ahlaklı ve dürüst olandan seçilmeli. İnsanlar bugün siyasetçiye güvendiği kadar hiç kimseye güvenmiyor. O zaman siyasetçi,ilgili örgütler tarafından seçilirken, Allahtan korkan, Helal ve harama karşı son had hassas olan, emanete hıyanet etmeyen, insanlardan seçilmelidir. Çünkü siyasetçi bu vasıfları olmazsa kul hakkı yemek şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra devam eder. Mağdur olan hanım; bu HDP milletvekilinegüvenerek bir talebini görmek üzere onun daveti üzerine evine gitmiştir. Kadında milletvekilimdir, Talebimi yerine getirecek, bende onun daveti üzerine evine gitmeliyim diye düşünmüştür.  Olayın detayını bilmiyorum. Öğrendiğimiz kadarıyla olayda tehdit, tecavüz ve şantaj var.

​  Gönül isterdi ki Tüm sivil kuruluşları buna karşı duyarlığını bir iki kelimeyle ifade etmeliydi.Özellikle kadın derneklerinden ve Allah’ın sözlerine karşı çıkan Barolar bu olaya karşı duyarlı olması gerekir ve bu konuda bir demeç, kınama beyanında bulunmasını isterdim. Burada hem tecavüz var hem de şantaj var. İnancımıza göre bir kişiye yapılan haksızlık tüm insanlığa yapılmış gibi olmalıdır. Yanı o haksızlığa karşı duyarlı olmamızın gerektiğini İslam dinin aynı zamanda bir emridir. ​

​  Bugün toplumun tüm imkanları siyasetçilerineliyle kullanılmaktadır. Ben tüm siyasetçileri suçlamıyorum, ama her konuda temizliğin başta siyasetçiden yapılmalıdır diye düşünüyorum. Bir fetöolayında da bir siyasetçiye dokunulmadı. Yanı hukuk onlara karşı işlenmiyor mu? Hukuk yalnız fakire mi işliyor. Toplumların bozulmasının en büyük faktörü; güçlüye ve varlıklıya hukuk işletmemeyi kimsesizlere hukukun sonuna kadar işletmesi toplumun bozulmasına sebebiyet verir.

                    Aslında bugün bu olaydan bazı gerçekleri ifade etmemiz hiç kimseyi gücendirmesin,bu gemide bende yaşıyorum. Bir yalpalamada benderahatsız olacağım. Aslında bir siyasetçinin yaptığı bupisliği normal vatandaşın yaptığının on katı kadar ceza uygulanmalıdır. Çünkü bunlar dürüst olmazsa her zaman eline fırsat geçer, yolsuzluğa yanlışlığa rahatlıkla bulaşırlar. Çünkü millet; tüm yetkilerinionların elleriyle kullanıyor. Onun için tüm imkanlar onların elindedir. İşte dürüst olmazsa, her zaman emanete hıyanet edenler çıkacaktır. Bu hıyanet; kul hakkına girmek, hukuksuz işlemleri yapmak,hukuku işletmemek gibi binlerce olumsuz işlemler vardır.