SURİYE ÇIKMAZI

Suriye'de meydana gelen bu süreç, kendiliğinden oluşmuş bir süreç değildir. Bu durum bence Türkiye için hazırlanan bir tuzaktır. Ortadoğu'da gelişmekte olan, Türkiye'yi durdurmak için bu güne kadar hazırlanan senaryolardan biridir. Bu Türkiye'yi hem ekonomik bakımdan zor durumda bırakmakta, hem de uluslararası arenada yalnızlığa itmektedir. Ayrıca içte hükümetin elini zayıflatmaktadır. Bu sıkıntının bir an önce atlatılması için Uluslararası kamuoyu oluşturularak acil bir çözüme gidilmelidir. Esed hükümeti; bataklığa düşmüş bir insana benzemektedir, O insan etrafında ne varsa tutunarak ya kendisi kurtarır ya da diğerleri bataklığa çeker, anlayışı ile hareket eden Esed; nasıl olsa ben gidiciyim, hiç olmazsa muhalifleri destekleyenleri de kendimle götüreyim, anlayışı hâkimdir. Bunun için Türkiye aleyhine her fırsatı değerlendirmektedir.

    Türkiye Hükümetin bence her şeyden önce bu Suriye çıkmazına kafa yormalıdır. Uluslar arası arenada lobi oluşturulmalıdır. Lobinin görevi bu süreç devam ederse, Ortadoğu'nun bir ateş yumağı haline geleceği tüm ülkelerin de bundan zarar göreceğini ikna edici söylemlerle uluslar arası kamuyu oluşturularak bu sürece el atılmasını sağlanmalıdır. Ancak bununla beraber fazla zararın Türkiye'ye dokunacağından dolayı uluslararası durum iç açıcı değildir. Çünkü genelde destek verecek NATO ülkeleri de Türkiye'nin bu sıkıntılarına karşı sesiz kalmaktadır. Görünen köy kılavuz istemez misaliyle bu sürecin uzun sürerek hem Esed yok olsun hem de Türkiye eski durumuna düşsün anlayışı ve egosu hâkimdir. 

    Bu sürecin uzun sürmesi Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını bozar, zaten hükümetin yaptığı iyi işleri de kötü olarak gösterilen bir anlayış, bu durumu da bayram olarak görür. Bu durum Türkiye'nin Siyasi tarihinde mevcuttur. Beylikler arasındaki savaşların ve Müslüman ülkelerin arasındaki kavgalarında çoğununda bu kısır düşünce hâkim olmuştur. Bu hükümetin arkasında bulunan halkın desteğini düşürmek içinde Esed'i destekler mahiyete beyanlar verilecektir. Suriye'nin Türkiye'ye yüklemiş olduğu bu yükü altında halk ezilmeye başlayınca, buda hükumete eksi puan getirecektir. Bu yalnız hükumete değil de Türkiye'ye büyük zarar verecektir.

     Bu Suriye çıkmazı, Türkiye'ye daha fazla zarar vermeden acil eylem planların hazırlanmasının gerektiğinin inancı içerisindeyim. Reyhanı da meydana gelen bombalama olayı bu senaryolardan biridir. Türkiye bu gün hem Esed tarafından hem de uluslar arası arenada bu savaşa çekmek istiyorlar. Türkiye'yi savaşa çekerek, Ülkemizi suçlu duruma düşürme anlayış ve fikri hâkimdir. Dün Saddam'ı İran'a bırakan ve 8 yıla yakın zaman diliminde savaşan ve sonra Kuveyt'e bırakarak orada da suçlu durumuna düşüren bu süper ülkeler değil midir? Türkiye içinde böyle bir planın olmadığını kim söyleyebilir.

   Bu nedenle Tüm siyasilerimizin iç çekişmelerini bir tarafa bırakarak, Ülkenin ve insanlığın menfaati ne gerektiriyorsa onun üzerinde kafa yormalıdırlar. Aksi takdirde ufukta iyi günler görünmez olur. Bu gelişmiş trendi yakalamışken bir daha bırakmayalım. Bu nedenle halkı için siyaset yapanlar iktidarı ve muhalefetiyle bu çıkmazdan çıkma yolları aranmalıdır. Bu gün suçlu aramanın hiçbir anlamı yoktur. Bu bir parti üstü bir durumla karşı karşıyayız. Bunu malzeme yapan siyasilerde halkın gözünde düşeceği gibi, kendi keyfi davranışları ve menfaatlerini ülke menfaatinden üstün tutan bir anlayışa sahip olduğunu halk tarafından bilinecektir. Böyle bir güvensizlik davranışlarını sergileyen siyasilerde bu millet tarafından sürekli sandığa gömmektedirler. Halkın güvenini kayıp edecekleri yerde, birazda çekememezlik, kinlerini kontrol edebilmelidirler, bu hem onların siyasi hem de ülkenin geleceği için elzemdir.

YORUM EKLE