HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de Kürdistan diye bir yer yok. Defolun gidin” sözlerine tepki gösterdi. Temelli, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Kürtlere diyor ki ‘Defolun gidin’. Nereye gideceğiz? Burası bizim vatanımız! Sen kimin yurdundan kimi kovuyorsun! Bu ülkede Kürtleri, Süryanileri, Arapları yok sayıyor. Bu ülkede Türklerin bile kimliğine ipotek koymuş” ifadelerini kullandı.
Hükümetin ekonomi politikalarını “Bütün Türkiye'ye yetecek bu bereketli topraklarda yanlış sulama, yanlış enerji politikaları, yanlış tarım politikaları nedeniyle bugün çiftçi mağdur, Türkiye mağdur. Ama sorsanız beka sorunu var. Sorsanız herkes terörist, çiftçiler de terörist” sözleriyle eleştiren Temelli, “Bakın, bu sabah 200 bin ton patates ithalinde vergiyi sıfırladılar. Patates ithaline izin verdiler. Daha önce soğana ithal izni vermişlerdi vergiyi sıfırlayarak. Buradan diyorum ki bu patatesler gelirken bunların üstünü başını iyi arayın, bunlar da soğan gibi terörist çıkmasın” diye konuştu.
Seçim çalışmalarımız kapsamında Kızıltepe'de düzenlenen mitinge katılan Temelli, şu ifadeleri kullandı:
Bu toprakların kadim halkları binlerce yıldır bir arada yaşadılar. Şimdi bu bir aradalığa düşmanlık edenler var, bir arada yaşamamızı kabul etmeyenler var. Onlara inat işte yine bir aradayız, buradayız hiçbir yere gitmiyoruz! 31 Mart’ta sandıklara gidiyoruz. Biz sandıklara gideceğiz. İrademize, geleceğimize, bir arada yaşamaya, ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa etmeye ve hep birlikte özgürlük, barış, demokrasi şarkıları söylemeye gideceğiz. Onlar da iktidardan gidecekler.
"Kürt düşmanlığından beslenerek iktidarlarını devam ettirmeye çalışıyorlar"
Bu ülkeye barış ve demokrasi gelsin, bu ülkeye huzur gelsin diye mücadele ediyoruz. Bir aradayız diyoruz ama sabah akşam bu ülkenin birlikte yaşama iradesine saldıranlar, bu ülkeye hukuksuzluğu ve adaletsizliği dayatıyorlar. Büyük bir adaletsizlikle, büyük bir hukuksuzlukla insanları birbirine düşman etmeye çalışıyorlar. Kürt düşmanlığından, Kürt meselesindeki çözümsüzlükten beslenerek iktidarlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.
"Bu hukuksuzluk bitsin, bu tecrit son bulsun!"
Biz buna izin vermeyeceğiz. Bu düşmanlığa, bu nefrete, bu ayrımcılığa geçit vermeyeceğiz. Faşizme geçit vermeyeceğiz. O yüzden de diyoruz ki ‘faşizme karşı omuz omuza!’. Bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk bitsin! Bu tecrit son bulsun!
Onlara yıllardır anlatıyoruz. Diyoruz ki Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit devam ettiği sürece bu ülkeye hukuk, adalet, barış, demokrasi gelmez. Gelin bu mutlak tecride son verin. Talebimiz hukukidir, talebimiz meşrudur. Tüm hükümlüler gibi Sayın Öcalan da ailesi ve avukatlarıyla düzenli olarak görüşsün.
"Asla onların düzeyine inmeyeceğiz"
Yasalarda bu açık bir şekilde tanımlanmış. Bugün Adalet Bakanı bu yasayı görmezden gelerek hukuksuzluğa devam ediyor. Unutmayın biz erdemli, onurlu bir halkız. Biz mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de aynı onurlu kararlılıkla devam ettireceğiz. Asla onların düzeyine inmeyeceğiz.
"Leyla 124 gündür anlatıyor"
Ancak bu tecridin bitmesiyle bu ülkeye huzur gelir, barışın ve demokrasinin yolu açılır. Yıllardır bunu anlatıyoruz onlar ise bunu duymazdan geliyorlar. 124 gündür Leyla bunu anlatıyor. Selam olsun Leyla Güven’e! Bugün cezaevlerinde 335 tutsak yoldaşımız, aynı şekilde Leyla’nın sesine ses, mücadelesine mücadele katıyor. Onlara da selam olsun!
"Leyla Güven ve yoldaşları barışçıl bir eylemle tıkanmış yolu açıyor"
Açlık grevi barışçıl bir eylemdir. Bu sağır olmuş kulaklara, kör olmuş gözlere bedenleriyle sesleniyorlar. Mücadelelerini yükseltiyorlar. Bu barışçıl eylemle Türkiye’nin tıkanmış yolunu açıyorlar.
"Tek dertleri iktidarları"
Bugün cezaevlerinde kötü muamele var, işkence var. Açlık grevi yapan insanlara hücre cezası veriliyor, vitamin esirgeniyor. Bu nasıl bir adalet anlayışı, bu nasıl bir vicdan? Vicdanları kurumuş! Tek dertleri iktidarları, koltukları! Tek dertleri haksız kazançları, yolsuzlukları savaş politikaları.
"Hiçbir arkadaşımızı kaybetmek istemiyoruz"
Hiçbir arkadaşımızı kaybetmek istemiyoruz. Hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. O yüzden de hep birlikte çalışacağız. Herkesi bu barış ve demokrasi mücadelesine davet edeceğiz. Ancak o zaman bu ceberut iktidar anlayışına son verebiliriz.
"İnsanlar barış umuduna sarılırken onlar çöktürme planları hazırlıyormuş"
Bu ülkede 17 yıldır iktidardalar. 17 yıl sonunda geldiğimiz yere bakın. 17 yıl sonunda bu ülkeyi çürüttüler; bu ülke barış umuduna uyanırken, bu ülke barışın ve demokrasinin yolu açılacak diye umuda sarılırken onlar çöktürme planları hazırlıyormuş. O çöktürme planları yüzünden bu ülkeyi çökerttiler, çürüttüler. Bu ülkenin umudunu, geleceğini yok ediyorlar. Ama biz diyoruz ki HDP var. HDP var olduğu sürece umut var, gelecek var.
"Türklerin bile kimliğine ipotek koymuş"
Halklara tekçiliği dayatıyorlar, Kürtleri yok sayıyorlar. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Kürtlere diyor ki ‘Defolun gidin’. Nereye gideceğiz? Burası bizim vatanımız! Sen kimin yurdundan kimi kovuyorsun! Bu ülkede Kürtleri, Süryanileri, Arapları yok sayıyor. Bu ülkede Türklerin bile kimliğine ipotek koymuş.
"Tek ses, tek gazete, tek televizyon"
Bütün televizyonları ele geçirmiş, tek televizyon. Bütün gazeteleri ele geçirmiş, tek gazete. İstiyor ki bir tek kendi sesi duyulsun. İstiyor ki yalanlarıyla yoluna devam etsin. Tam bir yalan dünya! Ama HDP var, hakikatin sesi var. Bu ses her yerde duyulmaya devam edecek.
"Hadi oradan ne beka sorunu!"
Sizin beka sorununuz var mı? Yok. Sizin işsizlik sorununuz var mı? Var. İşte her yerde çökerttiler. Ekonomik krizi büyüttüler. Şimdi milli gelir açıklanıyor, GSYH açıklanıyor. Ekonomi küçülmüş, cari açık büyümüş, borçlar artmış, işsizlik artmış, zamlar her gün peş peşe geliyor. Çıkmış diyor ki beka sorunu var. Hadi oradan ne beka sorunu! Beka sorunu falan yok bu ülkede; çok büyük sorunlar var. Bu sorunların hepsini siz yarattınız. O yüzden de siz gidiyorsunuz, bu sorunları çözecek olan HDP geliyor.
"Sorsanız herkes terörist, çiftçiler de terörist"
Türkiye'nin enerji sorunu var. Çünkü kaynakları yanlış enerji politikalarına harcadılar. Ve enerji sorununu çiftçiye haciz göndererek çözmek istiyorlar. Çiftçinin elektrik borcu yüzünden çiftçinin haklarına el koyuyorlar. Dörtte üç hakkına el koyarak çiftçiyi mağdur ediyorlar. Çiftçiye kredi vermek yerine 2018 rakamlarına göre 64 milyon lirasına el koyuyorlar, çiftçiyi borçlandırıyorlar. Bugün Türkiye’nin en bereketli toprakları burası. Buralar vadedilmiş topraklar. Musa, bütün ömrünü bu toprakları arayarak geçirdi. Geldiler bu toprakları da kuruttular! Bütün Türkiye'ye yetecek bu bereketli topraklarda yanlış sulama, yanlış enerji politikaları, yanlış tarım politikaları nedeniyle bugün çiftçi mağdur, Türkiye mağdur. Ama sorsanız beka sorunu var. Sorsanız herkes terörist, çiftçiler de terörist.
"Ayranımız yok içmeye tahtırevan reklamı yapıyor"
Sabah akşam HDP'yi suçluyorlar. HDP'yi suçlarayak terörist ilan ederek halkı kin ve nefrete sürüklüyorlar. Bu suçtur. Sen gel halkın derdini gerçek sorunlarını dinle. Dedim ki “Mardin’de hızlı tren ne ki?” Kalktı dedi ki “Mardinlilerin hızlı trenine HDP Eş Başkanı engel oluyor.” Bak bak bak... Önce halkın gerçek sorunlarını çöz.
Siz hiç Osman Gazi Köprüsü’nden geçtiniz mi? Hayır. Ama siz o köprünün parasını ödüyorsunuz. Siz hiç Avrasya Tüneli’nden geçtiniz mi? Hayır. Ama siz o geçidin parasını da ödüyorsunuz. Ama burada hastane yok, doktor yok. Araziler sulanamıyor. Tohum yok, yem yok. Mazot alacak para yok. Ayranımız yok içmeye o kalkmış tahtırevan reklamı yapıyor burada. Bütün bu sorunları hep birlikte çözeceğiz.
"Patateslerin üstünü arayın, onlar da soğan gibi terörist çıkmasın"
Bakın, bu sabah 200 bin ton patates ithalinde vergiyi sıfırladılar. Patates ithaline izin verdiler. Daha önce soğana ithal izni vermişlerdi vergiyi sıfırlayarak. Buradan diyorum ki bu patatesler gelirken bunların üstünü başını iyi arayın, bunlar da soğan gibi terörist çıkmasın.
"Bu enkazı hep birlikte kaldıracağız"
Uyguladıkları tarım politikası Türkiye halklarını sadece yoksulluğa sürüklemedi, gıda güvenliğini de bitirdi. Gıda yoksulluğuna yol açtı. Tanzim satışlarla bunu çözeceğini sanıyor. Bütün bu sorunları hep birlikte aşacağız. Bu enkazı hep birlikte kaldıracağız. Mardin'de kaldıracağız, Hakkari'de, Van’da, Amed’de, Kars’ta, Muş’ta her yerde HDP iktidara gelecek. Bu sorunların hepsini bir bir çözeceğiz. Ahmet Başkanla, Ayhan Başkanla çözeceğiz. Sırrı Başkanla çözeceğiz. Kadınlarla çözeceğiz. Eşbaşkanlık anlayışımızla çözeceğiz. Şimdi söz, yetki, karar kadınlarda! Kadınlar iktidara diyoruz!
"Kayyım suçtur, kayyım zulümdür; süpürüp atacağız"
"31 Mart’a kadar 7 gün 24 saat çalışacağız. HDP logosu gördüğümüz her yerde bilin ki o logo huzurdur, çözümdür. Türkiye’nin her yerinde herkes o logoya mührünü bassın. Ve bu sayede Türkiye bu ceberut iktidardan, bu tekçi anlayıştan her yerde kurtulsun. Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz dedik, biz yöneteceğiz. Bu kayyımları Türkiye’nin her yerinden faşizmin çöplüğüne hep birlikte süpürüp atacağız.
Kayyım suçtur. Kayyım zulümdür. Bu suça bu zulme hep birlikte son vereceğiz. Bütün bunların yolsuzluklarını “Kayyım Raporu”muzla teşhir ettik. Tüm bu yolsuzlukların, bu gaspın hesabını hep birlikte soracağız. Yerellerde yerel demokrasiyi inşa ederken birlikte iktisadi demokrasiyi de var edeceğiz. Birlikte üreteceğiz, birlikte yöneteceğiz. Üreten biz, yöneten de biz olacağız. Türkiye’nin her yerinde, tek başımıza iktidara gelemediğimiz yerlerde de demokrasi güçleriyle birlikte üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yapacağız. Sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle Türkiye’nin her yerinde AKP-MHP bloğunu hep birlikte gerileteceğiz. O yüzden de diyoruz ki Mardin Ya Me Ye, Kızıltepe Ya Me Ye, Türkiye Ya Me Ye!
Sandıklarımıza sahip çıkalım, müşahit olalım. Her oy bir devrimdir, her oy geleceğimize sahip çıkmaktır. Oylarımıza sahip çıkalım. Türkiye’nin neresinde bir Mardinli varsa çağıralım gelsin oyunu kullansın, iradesine sahip çıksın. Türkiye’nin neresinde Mardinliler varsa sandığa koşsun. Bu iradeye hep birlikte sahip çıkalım. Unutmayın, bizler umudun partisiyiz, Bizler yürüdükçe umut yürür, bizler yürüdükçe barışın yolu açılır. Bizler yürüdükçe tecrit de biter savaş da biter. Serkeftin hevalno."
Yılmaz Akkutlu birde sana diyor