30 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. Geçen bu süre zarfında Belediye yönetimi halka bir türlü ulaşamadı. Seçim propagandası yapılırken sanki Belediye yönetimi başka bir partideymiş gibi yürütüldü. Sonuç olarak değişen Belediye Başkanı bizi hiç şaşırtmadı ve gelenin gideni arattığı bir süreci tekrar yaşamaya başladık.

Dün bir grup mahalle muhtarı hizmet alamadıkları gerekçesi ile Siverek Belediye Başkanlığının binasının önünde oturma eylemi düzenledi. Talepleri karşılanana kadar her gün bir saat bu oturma eylemini düzenli olarak yapacaklarını belirttiler. (Bunu duyan belediye başkanı herhalde Siverek'te Muhtarlar mı varmış demiştir.)  Basit gibi görünebilir ama Siverek adına bu adım çok önemli bir adımdı. Çünkü memleketemizin şu ana kadar böyle gelmiş böyle gider zihniyetinden yavaş yavaşta olsa vazgeçildiğini göstermektedir. Belediye Başkanı Şeyhmus Aydın ve yönetimi şu ana kadar isteneni karşılamadığı gibi vaat ettikleri şeffaflık ve ulaşılabilirlik ilkelerini ise çoktan unutmuşa benziyor. Daha önce temizlik ihalesinde usulsüzlük ile gündeme gelen Belediye yönetimi yapılan onca habere rağmen bir açıklama yapma gereği bile duymadı. Son olarak Koronavirüs salgını ile beraber Devletin ödemiş olduğu kısa vadeli çalışma ödeneğini bile işçilerin SGK primlerini yatırmayarak parayı şirket kasasına koymasının ortaya çıkması sonrası sorulan onca soruya hiç bir cevap vermeyerek sanki böyle bir durum yaşanmamış gibi hareket etmesi pes dedirtti. Daha önceki yönetimlerin çalıp çırptığı söyleniyordu ama kimse işçilerden bu kadar aleni çalmamıştı!

Siverek Belediyesi içinde ciddi bir iletişim sorunu var. Birimler arasında yaşanan sorunlar, sözde yetkisi olan ama yetkisini kullanamayan birim amirleri hatta Belediye Başkan yardımcıları, bu sürecin nasıl gideceği hakkında en ufak bir fikirlerinin olmadığı ortaya çıkıyor. Bir çok ilden büyük olan Siverek’in bir kaç çömezin iradesine bırakan Belediye Başkanı ne düşünüyor merak ediyorum açıkçası ? Hatta daha ileri gidiyorum, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili M.Kasım Gülpınar bu konu hakkında ne düşünüyor acaba? Çünkü kendisi gazetecilerle yaptığı toplantıda daha önce ki yönetimin yaptığı hatalardan ders aldığını ve bundan sonrası için Şeyhmus Aydın’a kefil olarak o koltukta ben oturuyorum! demişti. Yani o kadar güvendiği bir insan için şu an ortaya çıkan tablo karşısında ne düşünüyor ?

Hiç bir programı olmayan, vizyonu olmayan bu yönetim seçim zamanına kadar memleketi nasıl yönetmeyi planlıyor? Belediye’nin sosyal medya hesaplarına bakıldığı zaman bile şehre ve şehrin kimliğine yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığını açıkça ortaya koyuyor. Şehrin sokaklarında gezdiğiniz zaman yolların yol olmaktan çıktığı, çöp konteynırlarının taştığı, peyzaj çalışmalarının yapılmadığını kolayca görmek mümkün. Daha önce Belediye’yi yöneten yönetimler gibi oluşturulamayan kent konseyi ve gençlik meclislerinden yoksun bir şekilde şehir Allah’a emanet diyeceğim ama ne yazık ki liyakatsız bir yönetime emanet!  Bu kadar olumsuzluğa rağmen kimseden ses çıkmamasıda ne yazık ki bölgede ki feodal yapıdan kaynaklanıyor. Meclis üyeleri, belediye başkan yardımcılarına baktığınız zaman hemen hemen herkes güçlü aşiret mensuplarından oluşuyor. Şehirde yaşayan herkes hemen hemen bir şekilde bir birleri ile bağlantılı. Yaşadıkları olumsuzlukları dile getirmektense amca oğlu, teyze oğlu, dayı oğlu..vs..vs yönetimde ona laf olur diyerek sindiriliyor. Tamam ama bu böyle nereye kadar devam edecek ? Başka kentlere ve Belediyelerine baktığınız zaman mega projeler konuşulurken biz hala yapılamayan yol, su ve elektrik sorunlarını ne zamana kadar konuşacağız ?

Ak Parti seçimlerde alamadığı bölgeleri almak için kırsal mahalleri kullanmak amaçlı Büyükşehir yasasını hayata geçirdi. Siverek İlçe yönetimi ile yönetilemezken birde başımıza Büyükşehir belasını sardı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin Siverek’ten haberi var mı acaba ? Çünkü kendileri hala Şanlıurfa’da yılan hikayesine dönen kavşakların üstesinden bile gelemiyorken, İlçelere nasıl hizmet götürecek.

Ortaya çıkan bu tablo karşısında Ahmet Kaya’nın şu şarkısı aklıma geliyor.; “nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…Nere gitsem çaresi yok, nere gitsem çaresi yok yanmışım….”

Yanmadığımız ve mutlu uyandığımız bir Siverek özlemi ile sağlıcakla kalın.