Çözüm sürecini değerlendiren Bucak, yıllardır devam eden terör sorununun bölgede büyük yaralar açtığını söyledi.
"Terör sorunu en basiti benim okul hayatıma mal oldu. Liseden sonra okuyamadım" diyen Bucak, terör yüzünden vatandaşların uzun yıllar köylerini ekip biçemediğini ve çok sayıda memurun güvenlik nedeniyle işini bıraktığını dile getirdi.
Bucak, terör sorununun bugüne kadar çözülmemesinde "Türkiye'yi sevmeyen ülkelerin" de katkısı olduğunu savunarak, "Bazı ülkeler Türkiye'deki terör sorunun bitmesini ezelden beri istemedi. Bu ülkeler herkesçe malumdur. Yıllarca bunları dışarda besledi ve geliştirdiler, üzerimize saldılar. Türkiye'de koalisyon hükümetlerinde, herhangi bir fikir birliği de sağlanamadı. O zamanlarda da terörle mücadele edildi. Herkes elini taşın altına koydu. Bazıları Yüce Divanı da göze alarak terörle mücadele etti. Onları da takdir etmek lazım. Fakat çözülemedi çünkü dış ülkeler desteğini çekmedi. Bu ülkeler desteklerini çekerse bu iş biter" değerlendirmesinde bulundu.
Bucak aşireti olarak, çözüm sürecini desteklediklerine dikkati çeken Bucak, "Türkiye bu süreçte bir şans yakaladı. Temennimiz devlet terör meselesini inşallah tarihe gömer biz de kurtuluruz devlet de kurtulur. Böyle bir şans varsa bunu değerlendirmek lazım. Ailece, bu iş için açık kredi tanıdık. Şu anda süreci seyrediyoruz, bitmesini istiyoruz ve yapılacak bir şey varsa yapılsın diyoruz" ifadesini kullanarak sürecin, devlet onuruna yakışır şekilde bitirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Terör sorunu en basiti benim okul hayatıma mal oldu. Liseden sonra okuyamadım" diyen Bucak, terör yüzünden vatandaşların uzun yıllar köylerini ekip biçemediğini ve çok sayıda memurun güvenlik nedeniyle işini bıraktığını dile getirdi.
Bucak, terör sorununun bugüne kadar çözülmemesinde "Türkiye'yi sevmeyen ülkelerin" de katkısı olduğunu savunarak, "Bazı ülkeler Türkiye'deki terör sorunun bitmesini ezelden beri istemedi. Bu ülkeler herkesçe malumdur. Yıllarca bunları dışarda besledi ve geliştirdiler, üzerimize saldılar. Türkiye'de koalisyon hükümetlerinde, herhangi bir fikir birliği de sağlanamadı. O zamanlarda da terörle mücadele edildi. Herkes elini taşın altına koydu. Bazıları Yüce Divanı da göze alarak terörle mücadele etti. Onları da takdir etmek lazım. Fakat çözülemedi çünkü dış ülkeler desteğini çekmedi. Bu ülkeler desteklerini çekerse bu iş biter" değerlendirmesinde bulundu.
Bucak aşireti olarak, çözüm sürecini desteklediklerine dikkati çeken Bucak, "Türkiye bu süreçte bir şans yakaladı. Temennimiz devlet terör meselesini inşallah tarihe gömer biz de kurtuluruz devlet de kurtulur. Böyle bir şans varsa bunu değerlendirmek lazım. Ailece, bu iş için açık kredi tanıdık. Şu anda süreci seyrediyoruz, bitmesini istiyoruz ve yapılacak bir şey varsa yapılsın diyoruz" ifadesini kullanarak sürecin, devlet onuruna yakışır şekilde bitirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çözüm sürecinde en fazla yükün diplomatların sırtına yükleneceğini öne süren Bucak, süreci yönetenlerin diplomatlara destek vermesi gerektiğini de vurguladı.
Bucak, Türkiye'de herkesin farklı siyasi görüşe sahip olmasında sakınca olmadığını vurgulayarak, "Siyasetten korkmamak gerek. Fakat siyasetin dışına çıkınca, iş silahlı tehdide de varınca bunun karşısında da durmak lazım" dedi.
Çözüm süreciyle beraber teröristlerin çekilmeye başladığına işaret eden Bucak, "Teröristler silahları çekilirken bırakıp çekilmeli" görüşünü dile getirdi.
-"Hükümet, para alan korucuları istihdam etmelidir"-
Bucak, süreç tamamlandığında hem Türkiye'nin hem de bölgenin kazanacağını bildirerek, iş adamlarının Ankara ve İstanbul'a göç etmek yerine kendi memleketlerinde kalacaklarını söyledi.
Ünlü düşünür Edmund Burke'nin "Yurdu savunmanın en ucuz yolu, eğitimdir" sözüne atıfta bulunan Bucak, bölgenin terör yüzünden eğitimde geri kaldığını kaydetti.
"Terör sebebiyle en büyük zararımız, okur yazar oranındaki düşüştür" diyen Bucak, bölge insanının terör yüzünden yeterli eğitimi alamadığını ve bu yüzden hak ettikleri yere gelemediklerini ifade etti.
Terör sorunu yüzünden bölgede devlet hizmetlerinin geri kaldığına da dikkati çeken Bucak, söz konusu eksikliklerin biran önce tamamlanması gerektiğini söyledi.
Bucak, Türkiye'de herkesin farklı siyasi görüşe sahip olmasında sakınca olmadığını vurgulayarak, "Siyasetten korkmamak gerek. Fakat siyasetin dışına çıkınca, iş silahlı tehdide de varınca bunun karşısında da durmak lazım" dedi.
Çözüm süreciyle beraber teröristlerin çekilmeye başladığına işaret eden Bucak, "Teröristler silahları çekilirken bırakıp çekilmeli" görüşünü dile getirdi.
-"Hükümet, para alan korucuları istihdam etmelidir"-
Bucak, süreç tamamlandığında hem Türkiye'nin hem de bölgenin kazanacağını bildirerek, iş adamlarının Ankara ve İstanbul'a göç etmek yerine kendi memleketlerinde kalacaklarını söyledi.
Ünlü düşünür Edmund Burke'nin "Yurdu savunmanın en ucuz yolu, eğitimdir" sözüne atıfta bulunan Bucak, bölgenin terör yüzünden eğitimde geri kaldığını kaydetti.
"Terör sebebiyle en büyük zararımız, okur yazar oranındaki düşüştür" diyen Bucak, bölge insanının terör yüzünden yeterli eğitimi alamadığını ve bu yüzden hak ettikleri yere gelemediklerini ifade etti.
Terör sorunu yüzünden bölgede devlet hizmetlerinin geri kaldığına da dikkati çeken Bucak, söz konusu eksikliklerin biran önce tamamlanması gerektiğini söyledi.
Bucak, "Sürecin başarıya ulaşması için, Türkiye'nin en ücra köşesindeki insanın da devletin varlığını bir şekilde görmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Korucuların durumuna ilişkin ise, "Hükümet, para alan korucuları istihdam etmelidir" diyen Bucak, korucuların uzun yıllardır yaptığı mücadeleden dolayı normal vatandaşlar gibi yaşayamayacağını, rehabilite edilerek normal hayata kazandırılması gerektiğini de söyledi.
-"Anayasada, Türk ifadesi kalmalı"-
Anayasa'da yer alan "Türk Milleti" yerine "Türkiye Milleti" yazılmalı tartışmalarına da değinen Bucak, "Türk'ün, Osmanlı döneminde Osmanlı tebaasından Müslüman kişilere verilen bir isim olduğunu savundu.
Bucak, "Türk kelimesiyle kimin ne derdi olabilir ki. 'Türk Milleti' anayasada kalmalı. Bunu tartışmak dahi abesle iştigaldir. Bunu korumak lazım. Bundan rahatsız olmamak lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Korucuların durumuna ilişkin ise, "Hükümet, para alan korucuları istihdam etmelidir" diyen Bucak, korucuların uzun yıllardır yaptığı mücadeleden dolayı normal vatandaşlar gibi yaşayamayacağını, rehabilite edilerek normal hayata kazandırılması gerektiğini de söyledi.
-"Anayasada, Türk ifadesi kalmalı"-
Anayasa'da yer alan "Türk Milleti" yerine "Türkiye Milleti" yazılmalı tartışmalarına da değinen Bucak, "Türk'ün, Osmanlı döneminde Osmanlı tebaasından Müslüman kişilere verilen bir isim olduğunu savundu.
Bucak, "Türk kelimesiyle kimin ne derdi olabilir ki. 'Türk Milleti' anayasada kalmalı. Bunu tartışmak dahi abesle iştigaldir. Bunu korumak lazım. Bundan rahatsız olmamak lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Parlamentonun daha kaliteli hizmet verebilmesi için başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini ifade eden Bucak, "Tam başkanlık sistemi Türkiye'nin önünü açacaktır. Bizleri çok daha iyi yerlere taşıyacaktır" dedi.
Haber: Mehmet Sezgin
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04