Seyda Şeyh İzzeddin Aksan?
Nakşibendi Tarikatından gelen Haznevi ekolunun Şanlıurfa'daki lideri?
Aynı zamanda Şanlıurfa'da bulunan en büyük alim?
Tüm Şanlıurfalıların gönlünde bambaşka yeri olan bir manevi lider?
Yaptığı işte iflas eden bir oğlu bile Seyda'nın saygınlığına gölge düşüremedi. Çünkü onu birçok şeyhten ayıran en önemli özellik; devletten ne bir arsa ne bir inşaat ne bir ihale ne de bir atama talebinde bulunmasıydı.
Asıl önemli imtihan şimdi bekliyor Seyda'yı. Şanlıurfa'da yeni bir dönem başlıyor. Çünkü Şanlıurfa'ya atanan Vali Abdullah Erin, Seyda'nın yakın akrabası. Eşinin yeğeni aynı zamanda oğlunun kayınbiraderi.
Bu yüzden Vali Erin'in başarısı belki Seyda'nın hanesine yazılmaz (öyle bir beklenti de olmaz) ama en küçük başarısızlığı Seyda'ya döner diye düşünüyorum. Vali Erin, Şanlıurfa'da görev yaparken daha titiz daha dikkatli ve daha kılı kırk yaran bir durumda olması gerekiyor. Elbette bunun farkındadır. En azından onun da Seyda'ya saygı duyduğunu düşünüyor ve Urfa'daki görevin kendisine daha büyük sorumluluk yüklediğini biliyordur diye tahmin ediyorum.
Fakat Şanlıurfa'da kendisini ne gibi büyük zorluklar ve sorunların beklediğini asla bilmiyordur. Seyda'nın yakın akrabası olmasına rağmen bilmiyordur. Mardinli olduğu için hemşehrimiz sayılmasına rağmen bilmiyordur. Çünkü burası ne Adıyaman'a ne de Mardin'e benziyor.
**
Vali olduğu için ilk etapta AK Parti'li vekilleri dinleyecektir haliyle. En azından tebrik için makamına geldiklerinde onları dinleme fırsatı bulacaktır. Vekillerin önemli bir kısmı istemedikleri bürokratların ayağını kaydıracak, kendi tırşikçilerini yerine yerleştirecek hikayeler anlatacaktır. Belediye başkanları, işlerine karışmasın diye kendilerinin çok mu çok başarılı olduğuna inandırmaya çalışacaktır. Her biri ayrı bir alem olan Sivil Toplum Kuruluşu (STK) kentte en büyük gücün kendisi olduğu palavrasını sıkacaktır. Kentin geri kalmasında en büyük rolü olan gazeteciler ise, kente en çok hakim kendilerinin ve her şeyi kendileri bildiği yalanını atacaktır. Muhtarları hiç anlatmaya gerek yok çoğunun tüm hesap kitabı ya çocuğunu işe koymak yada köyünde bulunan hazine arazisini kendi tapusuna geçirmektir.
Onun için bana göre bir valinin kenti en iyi şekilde yönetebilmesi için en doğrusu halka kulak vermesi ve sık sık halkla bir araya gelmesidir. Bölgede bulunan valilerin içerisinde bunu en fazla yapan Abdullah Erin, bunu biliyorum. Ancak Şanlıurfa, Suriyeli nüfusu ile 2,5 milyonluk bir şehir. İşleri de aynı orantıda fazla. Belki buraya gelince kendisini bugüne kadar başarılı kılan en büyük özelliği halkla bir araya gelme toplantılarından ve gezilerinden vazgeçebilir. İşte o zaman hem kendisinin hem de Seyda'nın bittiği andır.
**
Hatta mümkünse tebdili kıyafet yapıp esnafı gezmeli. O zaman hangi vekilin hangi iş veya beklenti peşinde koştuğunu, hangi belediye başkanının en büyük derdinin şov olduğunu, hangi mahallenin en büyük sorunun ne olduğunu, hangi bürokratın yolsuzluğa battığını, hangi gazetecinin daha objektif ve güvenilir işini yaptığını, hangi aşiret önde geleninin ne amaçla yağcılık yaptığını daha iyi öğrenme imkanı bulur.
Kurum müdürlerinden brifing alıp kenti tanımak yerine ve kendini öven bürokratlardan ziyade; uyuşturucu satıcılarının en fazla nerede olduğunu, kumarın nerede oynatıldığını, faizcilik merkezi haline gelen ailelerin isimleri, eğitim ve sağlıktaki aksaklıkları, yoksulların nasıl daha da yoksul hale geldiğini, yatırımcının neden gelmek istemediğini, hangi aşiretin hangi kurumu nasıl sömürdüğünü, hasılı kimin üç kağıtçı olduğu kimin olmadığı bilgisini en doğru bir şekilde halk anlatacaktır Vali Erin'e?
Ve yerinde yapılan muayeneden sonra uygulanacak olan tedavi, bu kenti iyi edecektir. Kentin iyi olması demek Vali Erin'in daha iyi bir yerlere gelmesi, Seyda'ya ise saygının artması demektir. Seyda'ya saygı da, gençlerin manevi liderlere ve İslamiyete olan inancı demektir. Böylece Şanlıurfa da kalkınmış olacaktır.
Atamalarla ilgili sonucun hem Vali Tuna'ya hem Vali Erin'e hem de Şanlıurfa'ya hayırlar getirmesi temennisiyle?
Gazeteipekyol