Geçtiğimiz günlerde Koronavirüs'ten dolayı hayatını kaybeden İmam Osman Çilenti'nin ölümünde ihmal olduğu gerekçesi ile olay yargıya taşındı. Konu ile ilgili Çilenti'nin Avukatı Celil Tanış konu ile ilgili açıklama yaptı. "Siverek’te Osman ÇİLENTİ’nin COVİD-19 hastalığı nedeniyle ölen bir cenazeyi yıkadıktan sonra hayatını yitirmesi olayında gerek Siverek Müftlüğünün gerekse Siverek Devlet Hastanesinin ihmalleri neticesinde gerçekleştiği kanısı gittikçe güçlenmektedir. Şöyle ki ; 
COVİD-19 hastalığı nedeniyle ölen bir hastanın yıkanması konusunda gerekli hiçbir eğitim ve teçhizat verilmeden COVİD -19 gibi bulaşma riski yüksek bir cenazeyi yıkamak için gönderilmiş olması ve cenaze yıkama işleminden sonra ailesiyle yaşayan müteveffaya hiçbir koruyucu elbise verilmemesi nedeniyle müteveffanın kendi izolasyonunu kendisinin sağlamaya çalışmış  olması ve hane bireylerine hasta bir cenazeyi yıkadığını bu yüzden kendisinden uzak durmalarını istemiş olması,  ihmal kısmını tam olarak  kanıtlamaktadır. 
 

EĞİTİM VERİLMEDİĞİ İDDİASI

Buna ilişkin olarak da müteveffanın ilgili kişilerle soru cevap şeklinde whatsapp görüşmeleri bulunmaktadır. Bu görüşmelerde müteveffa COVİD-19’ dan ölen bir kişinin nasıl yıkandığı hususunu sormaktadır. Yani bu da gösteriyor ki hastalıktan ölen kişilerin cenazelerinin nasıl yıkanacağına yönelik hiçbir eğitimin verilmediği hususunu kanıtlamaktadır. Gerek anayasamızda gerekse AİHS(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)de yaşam hakkının kutsallığı belirtilmekte ve hiçbir şeyin yaşam hakkından daha değerli olmadığı üzerinde durulmaktadır. Ancak yaşanan olayda bir kişiyi COVID -19 gibi bulaşıcı ve ölümcül hastalıktan ölen birinin cenazesini hiçbir önlem ve eğitim vermeden yıkamaya göndermek ihmal amacını aşıp olası kastla ölüme neden olma ihtimalini güçlendirmektedir.
 

OLAYI İNSANİ BOYUTU İLE ELE ALACAK OLURSAK

test sonuçları pozitif çıkan ve oldukça halsiz olmasına rağmen iyileşmesini beklemeden kendisinden telefonla 12 dakika boyunca sözlü savunma alma işlemi bizi insanlığımızdan utandıracak boyutlara ulaştırmış, müteveffaya mobbing uygulandığı kanısını da güçlendirmektedir.  Ayrıca pozitif çıkan testin sonuçlarını PDF olarak telefondan gönderen müteveffayı özellikle ve bizzat kendisinin o evrakları fiziki olarak getirmesini istemeleri hastaya bir hakaret boyutuna ulaşmış olmakla birlikte tüm toplumun da  riske atılması anlamına gelmektedir.
 

HASTANE YÖNETİMİNİN İHMALİ DAVRANIŞI 
 

COVİD-19 şüphesiyle hastaneye giden müteveffanın testi pozitif çıktıktan sonra kendisine iki ilaç verilmiştir. Hiçbir  tahlil ve tetkik yapılmadan verilen bu ilaçlar neticesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiş olma olasılığı da bulunmaktadır. Çünkü o ilaçların tetkikler yapıldıktan sonra dikkatli kullanılması gerekmektedir. Müteveffaya herhangi bir tahlil yapılmadan bu ilaçların verilmiş olması başlı başına bir ihmal olup insan hayatının hiçe sayılması demektir. 
Ayrıca sorgulanması gereken  ve akıllarda şüphe uyandıran bir diğer husus ise Siverek ve mahallelerinde toplamda 230 Camii bulunduğu bunların her birinde bir imam ve bir müezzin olduğu varsayılırsa 460 kişi görev yapmaktadır. Bunların arasından niye 35 km uzaklıkta görev yapan imamın seçildiğidir. 
Biz tüm bu şüpheli durumların üzerinde en ince ayrıntısına kadar duracağımızı belirterek 36 yaşında kocasını kaybeden gözü yaşlı bir kadının ve yetim kalan üç çocuğun sesi olacağız. Gerçeklerin ortaya çıkması ve şüphelilerin en ağır şekilde cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız.