İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesi, Donald Trump'ın din savaşı istediğini iddia etti. İddiasını, Trump'ın Ortadoğu baş danışmanlığına getirdiği Stephen Bannon'un 2014 yılında Vatikan'da bir Hıristiyan konferansında yaptığı şu konuşmaya dayandırdı:
"Çok kanlı ve acımasız bir savaşın eşiğindeyiz. Kilise ordusu kurmak zorundayız. Bunu sadece inancımızı savunmak için değil, bizden olmayan herkesle savaşmak ve 2 bin yıldır gördüğümüz bu saçmalıkların kökünü kurutmak için yapmalıyız"
Bu sözler her ne kadar üç yıl önce söylenmişse de, ABD başkanının Ortadoğu baş danışmanlığını üstlenmiş birisinden sadır olması elbette üzücüdür. Aslında bu beyanlar Stephen Bannon'un kimliğini deşifre etmiştir. Zaten İslam karşıtlığı ile önlenen Donald Trump'a ancak böylesi bir danışman yakışırdı. Zengin, lakin dünya dengelerinden bihaber olan Trump'ın, birkaç aya kalmaz bütün sivriliği törpülenir. Amerika gibi küresel bir devleti yönetmenin şirket yönetmeye benzemediğini kısa bir sürede anlayacaktır. Dünya dengelerinin, şirket dengeleri ile uyuşmadığını görecektir. Normal şartlar altında zengin bir insan savaşı arzulamaz. O, her zaman mallarını satabileceği pazarlar peşindedir. Sermayesini muhafaza etmek var olanı geliştirmek adına, adımlarını dünya ticaret dengelerini hesaplayarak atar. Söz ve açıklamaların bu dengeleri dikkate alarak yapar. Hiçbir zengin malına zeval gelmesini istemez. Trump'ın zenginliği Amerika ile sınırlı değil sanırım. Dolayısıyla dünya ölçeğindeki ortaklarını hesaba katmak zorundadır. Bu davranış ve beyanlar onunla iş tutanları zora sokar. Doğrusu Amerika başkanının diğer başkanlardan daha ılımlı bir dış politika izlemesi beklenirdi. Fakat o, tam tersine göreve gelir gelmez gürlemeye başladı. Şimdiden düşman saf oluşturma marifetini gösterdi bile(!)
Dünya, bildiğimiz dünya değil artık. Ticaret dengeleri, siyasilere her zaman yol göstermiş ve onu dizayn etmiştir. Bunun tek istinası silah baronlarıdır. Silah tüccarları her zaman savaşın olmasını temenni ederler. Onların varlığının teminatı, Bannon gibi çapsız siyasetçilerdir. Doğrusu Trump'ın silah fabrikaları veya mevcut fabrikalarda ortaklığı varsa, her türlü çılgınlık için zemin müsaittir. Bu silahların Pazar bulması için İslam dünyasını birbirine kırdırmakta bir saniye bile geri durmazlar. Tıpkı şu an olduğu gibi. Zaten gazetedeki makale 2014 yılından bahsediyor. O gün konuşulan bu gün tıkırında işliyor.
Gazetenin yorumuna göre, çok kanlı bir savaş olacak. Bu savaş Hıristiyan olmayan herkes ile olacak. Başdanışman Bannon'un haberi yok ama, Amerika'nın kuruluşu kanlı başladı zaten. Kuruluş tarihinden beri ya fiili ya da terör üretme merkezinden ürettiği terör örgütleri marifeti ile İslam alemini ya birbiriyle kırdırıyor ya da Irak'ın ve Afganistan'ın işgal edilmesi gibi fiilen savaşıyor zaten. DEAŞ denilen örgütü ben kurmadım. Bu örgütün İslam Alemine verdiği zararı, Amerika bilfiil savaşsaydı veremezdi. Amerika, kendi pis emellerine ulaşma adına İslam aleminde çok kirli bir savaş yürütüyor. Asıl bizleri üzen mesele bu alemde sürekli kaşınacak bazı urların bulunması. Sürekli savaşa teşne gri alanlarımızın bulunması. Küfür milleti bu alanları bizden çok daha iyi biliyor. Zira onlar 1618 ile 1648 yılları arasında çıkan ve otuz yıl süren mezhep savaşlarında yüz binlerce insanını yitirdiği için fitne kaynaklarını iyi biliyorlar.
İslam Aleminin liderleri, bu fitne kazanından bir an önce kurtulmak için sık sık temasta bulunup durumu istişare etmeliler. Mezhep savaşına doğru savrulan DEAŞ ve Haşdi Şabi gibi örgütlerin faaliyetlerinin İslam'ın hayrına faaliyetler olmadığını bilmeli ve saflarını İslam kardeşliği çerçevesinde perçinlemeli. Amerika ve avenelerine, burada sana ekmek çıkmaz diye haykırmalı. Sünni ve Şia din alimleri, Amerika'nın öngörüsünü boşa çıkaracak bir delegasyon kurup, ittifak noktalarını büyütüp bunlarla amel edilmesini sağlamalıdırlar. Şayet alimlerimiz fikir ve beyanları ile uzlaşı ortamını oluşturacak adımlar atmazlarsa, yarın çok geç olmuş olabilir. Madem onlar Peygamber varisidirler; bu veraseti cesarete de taşısınlar. Çünkü Peygamber (sav) çok cesaretliydi aynı zamanda!