İçki içiyorsunuz! Sarhoş olunca çocuklarınızı ve cefekar eşinizi hırpalıyorsunuz. Oysa onların bu dünyadaki tek sığınakları sensin. Senin bu tutumun, onların dünyalarını karartıyor, yıkıyor. Seni kime şikayet edecekler? Melul ve mazlum bir edayla seni yine sana şikayet ediyorlar.
-Babacığım / sevgili eşim! Biz seni çok seviyoruz. Senin de bizleri çok sevdiğini biliyoruz. Lakin o mereti içtiğin zaman aklın gidiyor. Bizim aklımız başımızda olduğu için bize yapıp ettiklerine sadece seyirci kalıyoruz. Haliyle bu tutumun bizi çok rahatsız ediyor. Sadece bizi değil komşularımızı, dostlarımızı hatta mahalleliyi de bu tutumunla rahatsız ve huzursuz ediyorsun. Bir gün sokakta birileri ile kavgaya tutuşmanda ve sana zarar dokundurmalarından korkuyoruz. Aslında aklın başında olduğunda sen çok iyi birisin. Mazlumları ve mağdurları koruyorsun, insanlara karşı içinden kin, nefret ve düşmanlık yok. Fakat içkiliyken bu güzel meziyetlerin gidiyor canavar, kendine ve başkalarına zarar veren biri geliyor. Daha geçen gece, sokakta naralar atarken adamın birine bulaşmıştın. Adam kendini koruma adına seni itmiş, sende yere düşmüş ve başını çarpmıştın. Seni almaya geldiğimde kendini pisletmiştin. Senin bu halin çok ağırıma gitmişti. Sen bu halinle çocuklarımıza kötü örnek oluyorsun. Çocuklarımız, okullarında arkadaşları tarafından alay konusu oluyorlar. Geçen günden beri, mahalleli kadınlar senin bu durumundan dolayı bana mesafe koydular. Oysa ki yapıp ettiklerinden dolayı ben ve çocuklarım zaten zor durumdaydık. Çevremizin bize tavır koyması, hayatı hayatı çekilmez kılıyor. Bu durumun, bizim şeref ve haysiyetimizi zedeliyor. Bütün güzel meziyetlerini bertaraf ediyor. Hele kumara olan düşkünlüğün, aile birliğimizi ve sana olan sevdamızı bitiriyor. Böyle yapmaya devam edersen aile birliğimizi dağıtacaksın. İnsanlar bu dünyada onurları için yaşarlar. Lakin sen bu tutumunla onurumuzu, şerefimizi, haysiyetimizi ve iffetimizi sokağa atmış oluyorsun. Bir gün içki ve kumar yüzünden başımızı soktuğumuz şu evimizi de satışa çıkaracaksın. Yetmez. Belki beni ve kızlarını da masaya koyacaksın! Diyorum ki, sen de Kur'ani Kerim eczanesine gitsen! Oradaki tavsiye, sakındırma ve korkutma ilaçlarından alsan. Hıı.. Olmaz mı? Bu ilaçların sana iyi geleceğini düşünüyoruz!
Ey müminler, içki, kumar, anıt taşları, fal okları şeytan işi iğrençliklerdendir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yolu ile aranıza kin ve düşmanlık tohumları ekmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlara son veriyorsunuz değil mi? (Maide-90,91)
Ebu'd-Derdâ radıyallahu anh anlatıyor: "Halilim Aleyhissalâtu vesselâm bana şu vasiyette bulundu: "Hiçbir şeyi Allah'a ortak kılma, hatta param parça edilsen, ateşlerde yakılsan da; bile bile hiçbir namazını terk etme; kim namazı bile bile terkederse ondan Allah'ın zimmeti (garantisi) kalkar; içki içme, çünkü o, bütün kötülüklerin anahtarıdır"
ibnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim (ısrarla) içki içerse dördüncü sefere kadar kamçılayın, sonra (devam ederse) öldürün" Ebû Dâvud, Hudud 37, (4482); Tirmizî, Hudud 15, (1444)
-Tamam, bundan böyle sizleri üzecek tutum ve davranışlardan kaçınacağım. Allah'ın yardımı ile içki, uyuşturucu ve kumardan uzak duracağım! Zaten iş yerinde arkadaşlarım da beni adam yerine koymuyorlardı. Geçen gün patronum: Bir daha içkili gelirsen seni işten çıkarırım! Diye tehdit etmişti. Ben de, lavaboya gidip abdest aldım ve mescitte iki rekat namazdan sonra Rabbim! Günahlarımdan tevbe istiğfar ediyorum. Beni bu iki afetten kurtar! Diye dua etmiştim. Sonra da senin dediğin eczaneye gitmiştim. Rabbimin cc ve Resulu'nun (sav) bu tehdit ve sakındırma ilaçlarını almıştım. Allah cc dualarımı kabul etmiş olacak ki, senin ve patronumun tutumu beni bunları terk etmeye itti. Allah'ın ve Resulu'nun ( sav) yukarıdaki beyanlarında pislik diye tabir ettiği içki ve kumarla bu saatten sonra işim olmaz.
Rabbim! Kim bu gibi illetlere müptela olmuşsa, beni kurtardığın gibi onları da kurtar. Evimin sıcaklığını Senin merhametini, eşimin vefakarlığını şimdi daha iyi anlıyorum. Çocuklarımın merhamet bazen de öfke dolu gözlerle bana baktığı zamanları geride bırakıyorum.
- Canlarım, varlığınız benim yaşam sevincim. Sizleri çok hırpaladım, çok üzdüm! Bana haklarınızı helal ediniz. Artık sizlere iyi bir baba, annenize dosdoğru bir eş olacağım. Artık arkadaşlarınız nezdinde saygın bir insan olacağım. Onlar sizinle alay edemeyecekler artık.
D evam edecek.