GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM…

Aslında konumuz askerlik değil tabiî ki; Konumuz Siverek ve sorunları, sorunların tartışıldığı ortamlardan uzak durup görmedim, duymadım, bilmiyorum

GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM…

       Başlıktaki üç kelimeyi askerlik yapan her erkek bilir, bir şeylerden kaçmak için temel üç kelimeyi uygula, görmedim komutanım, duymadım komutanım, bilmiyorum komutanım.

       Aslında konumuz askerlik değil tabiî ki;  Konumuz Siverek ve sorunları, sorunların tartışıldığı ortamlardan uzak durup görmedim, duymadım, bilmiyorum diyenler asıl konumuz.

       Nedense iş siyasete geldiğinde konuşurlar, kimseye pabuç bırakmazlar ama iş uygulamaya geldiğinde, bir arpa boyu yol kat edemezler.

       Kış aylarında kar, tipi, fırtına olmadığı halde kesilen elektrik sorunlarını yazdığımızda kış şartlarını bahane eden ve bahar aylarına yakın havaların ısındığı dönemde birileri DEDAŞ ilçe müdürü odasında koltukta yayılarak ilçenin elektrik sorunu çözülecek diye demeç veriyor.

       Aslında onlar nasıl olsa havalar ısınır, artık elektrik kesilmez diye düşünerek hareket ettiler ama olmadı, evdeki hesap çarşıya uymadı. Yaz ortasında yine elektrik kesiliyor, çiftçinin mahsulü kuruyor, esnafın cihazları yanıyor. Şimdi sorarsan görmedim, duymadım, bilmiyorum derler.

      İkinci bir konu ise Devletimizin Hasta Hanesi;

Defalarca, hatta onlarca kez dile getirdik. İşleyişi ve aksaklıkları, yaşanan sorunları, şu ana kadar bulunan tek çözüm ise kocaman bir bina ve içi kabak gibi boş ve işe yaramaz bir Hasta Hane.

    Binanın ve devasa büyüklüğünün ne önemi var, içinde hayata yarar bir şey olmadıktan sonra, şu anda devlet hasta hanesi sadece Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri arasında sevk ve idare görevini gören aracı kurum halinde.

    Yani gelen hastayı sevk etmek dışında bir işe yaramayan kocaman bir içi boş bir kabaktan farksız.

    Küçük bir kırık vakasını bile Şanlıurfa’ya sevk edecek kadar, işe yaramaz. Oysa kırıkların hepsini bizim halk arasında Osmani Kaf dediğimiz kırık çıkıçı hastaneden daha iyi çalışıyor. 2 Kg alçıları yok diye Şanlıurfa’ya sevk edilen kırık vakaları. Şimdi sorsan bu demeç veren şişkin göbeklilere görmedim, duymadım, bilmiyorum derler.

     Üçüncü bir sorun ise 112 acil servis;

     Bu konuda kaç defa haber ve yazı yazdığımızı inanın ben bile hatırlamıyorum.  Bir yazımdan hemen sonra bir ambulans geldi, çıkıp ambulans sorununu hal ettik dediler, Türkiye’de onlarca ilden büyük bir ilçenin sorunu 1 ambulansla hal olur mu? Dedik.

      Önümüzdeki altı ay içerisinde bir tane daha gelecek dediler, şimdi soruyorum koskoca Siverek’te bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ambulans neye yarar, hangi canı kurtarır. Sıkısınca verecek cevapları olmayınca görmedim, duymadım bilmiyorum derler.

      Yapılan devlet hastanesi kavşağını haber yaptım, ulusal basında yer alınca aklı başında birileri bölge müdürlerini gönderdi, bölge müdürü ile poz verip getirdik, hallediyoruz, vatandaşın canı bizim için önemli diyenlere, haykırıyorum biz  haber yapmasaydık, neyse…

      Yine sorsam, yahu kardeşim şu kocaman, içinde 2 Kg alçı dahi bulunmayan, kabaktan farksız dev binayı açarken, sayın Başbakan’a kurdele kestirirken düşünmediniz mi? Desem, yine görmedim, duymadım, bilmiyorum derler.

    

   

      Şimdi soruyorum, neyi duydunuz?, neyi biliyorsunuz?, neyi gördünüz?…

Söyler misiniz?…

      Sahi ne zaman Duymayı, bilmeyi, görmeyi düşünüyorsunuz?

Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER