BAŞÖRTÜ VE İÇKİ YASAĞI

Öncelikle bu iki zıt yasağın toplumsal, İnanç, ekonomik ve kültürel açıdan inceleyelim. Önce başörtüyü inceleyelim. Olaya toplumsal açıdan baktığımızda; başörtü toplumun %90'ı tarafından kabul görülen ve giyim konusunda toplumun giyim kültürünün bir parçası durumda olan bir değerimizdir. Bu kültürümüze biz ne zaman yabancılaştık? Kültürümüze; Lozan antlaşmasıyla yabancılaşmaktan ziyade düşman olduk. Yalnız buna değil, tüm kültürel değerlerimize düşman olduk. Bir elit tabaka bu milletin başına getirildi. Çünkü düşman biliyordu, bu millet; bu kültürel değerlerine sahip olduğu müddetçe bu milletin yenilemeyeceğini haçlı savaşlarından öğrenmişlerdi.

     Savaşlarda bu milleti yenemeyen, ecnebi milleti; bu milleti masada kurnazca yendiler. Kendi kültürüyle yetiştirmiş olduğu bu elit tabaka, bu milletin tüm kültürel değerlerine düşman oldular. Yanı toplum; bu yasağı kendisi çıkarmadı. Topluma rağmen bu yasaklar konuldu. Başörtü Nedir? Başörtü patlayıcı ve yanıcı bir tarafı olmayan başı örten bir bezdir. Başörtülü bir bayana sorduk, neden bu başörtüyü takıyorsunuz? Bir süs mü bir adet mi nedir? ?Hayır, efendim başörtü inancın gereği olarak örtüyoruz. Yanı Allah'ın bir emri olarak örtüyoruz dedi. İnançlı insanları, Allah'ına karşı isyana teşvik etmek hangi demokratik sistemde görülmüştür. Farz edin ki bir bayan inancın gereği olarak başını örtü kime ne zararı vardır. Ancak Firavunlara zararı vardır. Çünkü onlar insana derki; sen benden başka bir tanrı edinemezsin, diye o insanı belki de öldürür. Ama demokratik toplumlarda hele de %95'i Müslüman dediğimiz bir toplumda bu yasağın devam edilmesi çok gülünçtür. Mademki inanç ve bireysel özgürlük vardır. İsterse başını açar, isterse başını örter, buna demokratik ve hukukun üstünlüğünün geçerli olan hiçbir bir toplumda bu yasaktan söz edilemez. Başörtü; toplumu kötülüğe, ahlaksızlığa, düşmanlığa ve ya kavgaya sebebiyet veren bir eylem değildir. Bu Eylem Kur'anın bir emridir. Yanı Allah'ın bir emridir. Allah'a karşı savaşan bir idare iflah olur mu? Hayır, Allah'ın emrine göre iflah olmaz.

 

      Dün ecnebi dediğimiz Devletlerde bile, Başörtü yasağı; yavaş yavaş kalkarken bizde hala devam ediyor. Bu da insanı çok düşündürüyor. Bu gün Müslüman nüfusun yoğun olduğu Belçika'nın GENT kentinde Belediye Meclisinin oy çoğunluğuyla başörtü yasağı kaldırılmıştır. Yanı 28.05.2013 Salı günü Müslümanlar için tarihi bir gün yaşandı. Hükümet; Batı Ülkelerin İçki politikasını Türkiye'de de uygulamaya çalışıldı. Yanı okullardan, İbadethanelerden 100 metre yakınında içki işletmesi açılmayacak ve buna benzer bazı kararlar alırken, bazı siyasilerimiz neredeyse laiklik elden gidiyor diyeceklerdi. Bugün içki sağlıklı bir toplumun oluşmasını engellemektedir. Bu nedenle Batıda olduğu gibi burada da içki teşvik eden reklamların yasaklanması kararları getirilmesi içki içen içinde faydalıdır. Çünkü içki üç yönlü zararı vardır. 1-Kişinin sağlığını tehlikeye sokar. 2-kişiyi maddi yönünde zarara sokar, 3-trafik kazalarına ve yoksulluğa davetiye çıkardığı gibi toplumun bozulmasına sebebiyet verir. Tüm bu zararına rağmen siyasilerimiz, içki yasağına karşı olduğu kadar keşke Başörtü yasağına da yüzde biri olsaydı.

    Birde bu millet başörtüye karşı olmadığı halde bu yasağın devam etmesi; hala demokratik ve hukukun üstünlüğü kabul etmediğimizin bir nişanesidir.

    Toplumun beklentisini ve inanç hürriyeti dikkate alınarak, batı ülkelerinde bile başörtü yasağı kalkarken, toplumumuzda hala bu yasağı inatla devam edilmesine bir anlam veremiyorum. Kendi toplumun değer yargılarına düşman olan kendi vatandaşını Allah'ın hükmüyle, kendi çıkardığı hükümler arasında ezdirmeye çalışan, bir ülkenin yeryüzünde olduğunu tahmin etmiyorum. Bu anlamsız yasağı bence bir an önce kaldırılmalıdır. Devlet vatandaşlar tarafından kurulan bir örgüttür. Bu örgüt kuranlara düşmanca davranması, insan doğasına ters düşmektedir. İnşallah siyasilerimiz. Bu anlamsız yasağı kaldırarak tarihe bir sayfa açarlar. Toplumu ve bireyleri; bu yasaklarla rencide etmesine bir son verirler. Toplum rencide olursa, Devlet rencide olur. Bu anlamsız yasağın kaldırılmasının tüm siyasilerimizin bir görevi olmalıdır. Çünkü onlar bu milletin milletvekilleridir. Başka milletlerin vekilleri değildir. 

Hoşça kalın.

YORUM EKLE