Hasan Cemal / t24.com.tr
Kendi insanına ihanet demek olan Kanal İstanbul projesi derhal iptal edilmelidir
Evet öyle, Kanal İstanbul bir cinayet projesidir.
Bir felaket projesidir.
Derhal iptal edilmelidir.
Kanal İstanbul demek, susuzluğa mahkumiyettir.
Susuzluk felaketine kapıyı açmaktır.
Bu proje kendi insanına ihanettir.
Stratejik rezerv alan olan yeraltı sularını kaybetmekle karşı karşıyayız, Istranca Dağları'ndan gelen yeraltı sularının yolu kesilecek çünkü...
Kanal İstanbul demek, kesinlikle deprem riskini de tetiklemek demektir.
120 yıllık veri incelendiğinde, kanal güzergâhı boyunca yapılacak yapılaşma İstanbullu için büyük bir risk taşıyor. Zemin yapısı heyelanlara çok müsait çünkü...
Kanal İstanbul projesi, yeraltı ve yerüstü gerilmeleri ortaya çıkaracak.
Akıldan ve bilimden uzaklaşan herkese Allah akıl versin.
Göz göre göre kendi elimizle, kendi bütçemizle bir büyük felakete neden davetiye çıkarıyoruz? Neden bilimi aklı kendinizden uzak tutuyoruz?
Kanal İstanbul demek, İstanbul'un doğasını sonsuza kadar katletmek demek. Hem de katrilyonlar harcayarak katletmek demek.
Milli ve stratejik su kaynaklarımızı kurutacaksınız.
Ve milyonlarca İstanbulluyu susuz bırakacaksınız.
Peki ya çevre?
Sayın Cumhurbaşkanı'nın izlettiği animasyonda Kanal'ın etrafında katını sayamadığımız gökdelenler sıra sıra dizilmişler. Bu yapıların ne tür çevresel sorunlarla var olacağı sorusuna ÇED asla cevap vermiyor.
Milleti aldatamazsınız!
Kanal İstanbul demek, İstanbul'un tarihini talan etmek demektir.
İhanete fırsat tanımayacağız.
Kanal İstanbul demek, 82 milyonun sırtına en az 110 milyar liralık vergi bindirmek demektir.
Kanal'daki taşınmazların bulunduğu alan imara açılırsa DSİ olarak 1450 kamulaştırmasız el atma davası ile karşı karşıyayız.
Buradan çıkacak mali yük DSİ tarafından karşılanamayacak boyuttadır. Özel şahıslara ait kamulaştırma bedelleri bile milletin sırtlarına yüklenecek.
Bu laf ortaya atıldıktan sonra oradaki arsa manipülasyonları da ayrı bir boyut.
Diyecekler ki Kanal'ın millete maliyeti yok. Ama biliyorum ki bu masalı benim kadar millet de biliyor.
Kanal İstanbul demek, İBB'nin sırtına lüzumsuz 35 milyar liralık maliyet yüklemek demek.
Kanal İstanbul demek, gelir rüyası görmek demek.
Panama Kanalı dediğiniz şey, gemilerin yolunu 13 bin kilometre kısaltıyor.
Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu'nu birbirine bağlıyor. Ortalama 6 bin km yolunu kısaltıyor.
Gemiler o yüzden iki kanala para ödeyerek o kanallardan geçiş yapıyor.
Kanal İstanbul'da gemiler için tasarruf söz konusu değil ki. Aynı mesafe. Akıntı nedeniyle Marmara'dan Karadeniz'e geçiş üç dört saat sürecek.
Bedava geçmek varken Boğaz'dan, neden Kanal İstanbul'dan geçsin?
Kanal İstanbul demek, trafikte iki kat perişanlık demek.
Kanal İstanbul demek, 50 yıllık hafriyat demek.
Hafriyatın 2 milyar metreküpe ulaşmasını bekliyoruz. İstanbul'un yıllık hafriyat kapasitesi 40 milyon metreküp. Kanal İstanbul'da 2 milyar metreküp. İstanbul'da 50 yılda çıkabilecek hafriyatın toplamı sadece kanaldan çıkıyor ve bunu denize dökmekten başka çare yok.
Güngören, Bağcılar Esenler'deki kıymetli hemşerilerim duysun. O yaşadıkları yerin, bir anda 10 katlı binalarla dolduğunu düşünsünler. Bu kadar büyük bir faciadan bahsediyoruz.
Bu hafriyatlar 10 bini aşkın kamyonla taşınacak. Bu demek ki bu kamyonlar trafiğe katılacak. Bu kamyonların doğaya vereceği zararlardan bahsetmiyoruz bile...
Kanal İstanbul demek İstanbul'a 1 milyon 2 bin yeni nüfus eklemek demek.
Altı tane Beşiktaş demek bu. Bu büyüklükteki bir bölgeyi oraya yerleştireceğiz demek.
Kanal İstanbul demek, 8 milyonluk nüfusu bir adaya hapsetmek demek...
Bu proje, hem İstanbul'un güvenliği hem de Trakya'nın savunması için stratejik bir ihanet projesidir.
Kanal İstanbul demek, Montrö rüyası görmek demektir. Montrö sözleşmesinin ikinci maddesine göre gemiler Kanal İstanbul'dan geçişe zorlanamaz.
Montrö fesih edilse dahi Türkiye boğazlarından ticari gemi geçişini yasaklayamazsınız.
Kanal'la Türkiye büyük paralar kazanacak savı uluslararası alanda geçersizdir, uydurmacadır, aldatmadır.
Kanal İstanbul demek, Karadeniz'in balıklarını ve balıkçılığını yok etmek demek.
Marmara denizindeki ilk 25 metrelik su az tuzlu Karadeniz suyu. Galata Köprüsü'nden balık tutarız biz bu sularda...
Karadeniz'de tuz miktarı çoğalacak, Kanal'la doğal denge bozulacak. Tüm Marmara'nın bir zaman Haliç'in koktuğu gibi bir sürece girmesine sebep olacak.
Silivri'de yazlığı olanlar, Beylikdüzü, Bakırköy'de Maltepe'de Kartal'da, Yalova'da yani tüm Marmara'dan yararlanan milyonlarca insan bundan derinden etkilenecek.
Kanal İstanbul demek, maneviyatı yok etmek demektir.
Mezarlıklar Müdürlüğü'nün raporuna göre mezarlıklar proje alanında kalıyor. Bu coğrafyada ölüye bile rahat vermiyorsunuz.
ÇED inceleme alanında kalan mezarlıklar var. Arnavutköy, Küçükçekmece, Başakşehirde pek çok mezarın taşınmasına mecbur kalınabilir.
Yapmayın bu zulmü, yazıktır.
Kanal İstanbul demek, bu milleti sevmemek demektir.
Kendini sevmek demektir.
Herhalde birileri aynaya bakıp bakıp kendine hayranlık duyuyor.
Kamu adına karar vericilerin önceliği milletin canını malını korumaktır.
Milletini seven bir siyasetçinin önceliği milletinin mutluluğunu sağlamaktır.
Bunca genç işsizlikten inliyorken, sürdürülebilir üretim, refah için bunca fabrika kurma imkânı varken, çocuklar yeterince beslenemiyorken bizim önceliğimiz Kanal İstanbul olamaz.
Bu proje ile dünyanın göz bebeği biricik İstanbulumuz yaşanamaz bir kent olacak. Birileri para kazanacak diye bu kadim şehrin yok edilmesine tüm hukuki mücadelemizi yürüterek izin vermeyeceğiz.
Bu bütçe ile İstanbul'daki bütün okulları yeniden yaparsınız.
Kanal İstanbul için harcanacak para Çevre Bakanlığı'nın kentsel dönüşüme ayırdığı paranın yedi katı.
Bu bütçe ile en az 9 tane daha Marmaray yaparsınız.
İstanbul'daki o okulları yeniden inşa edersiniz.
Deprem sorunlu ne kadar bina varsa yeniden yaparsınız.
150 yataklı tam 1056 tane hastane yaparsınız.
Kanal İstanbul projesi tümüyle israf, haram, ülke kaynaklarını har vurup haram savurma projesidir. Yanlışın neresinden dönerseniz kârdır.
İstanbul'un güvenliğini, canını ve Türkiye'nin stratejik güvenliğini tehdit eden bu projeye kimse bizi ikna edemez. Bu proje her yönüyle felaket, ihanet, cinayet projesidir.
* * *
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dünkü basın toplantısındaki bu sözlerine ben de katılıyorum, altına imzamı atıyorum.