Sevgili okurlar:
Uzun süredir yazmak istediklerimi yazamadım bunun birçok sebebi var, şimdi sizlerle tekrar buluşmanın heyecanı içerisindeyim. Bir yandan yazımı yazıyor, bir yandan dünyalar tatlısı kızımla yazı ile ilgili sohbet ediyoruz.
Kızım 10 yaşında ve şu soruyu sordu: Baba siz ne zaman buluşacaksınız?
Ben: Bir yazarın okurlarıyla buluşmasını uzun uzadıya anlattım.
Neden yazıyorsun dedi? Ben Siverek Sevdalısıyım, yazmazsam Siverek ‘e ihanet ederim dedim.
İhanet mi? Kararlılıkla evet dedim ve başladım yazmaya…
Kıymetli okuyucularım, bir ülkede şairler şiir yazmaz, ressamlar resim çizmez, oyuncular sahneye çıkmaz, yazarlar yazı yazmazsa vs. o zaman bizim koltuğumuza oturup uzun bir süre düşünmemiz gerek ve şu soru anlamsızca aklımıza gelir. Bu şehirde …
Ben ne yaptım?
Ben kime hizmet ettim.?
Şimdi önümüzde 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi var. Bu seçimi Türkiye’deki herkes sıkı bir şekilde takip ediyor. Kimi İstanbul seçimi önemli diyor kimi başkent Ankara kimisi kayyumlar ne olacak herkesin aklında gençliğin deyimiyle deli sorular…
Biz Siverekliler ise tabi herkes gibi ülkede seçimin havasını soluyor nabız yokluyoruz. Ama aklımızdaki deli soru… Siverek belediye reisi seçimi ne olacak? Daha doğrusu ne olacak, kim olacaktan ziyade Siverek ‘imize seçilenin katkısı kendisinin Güzelim Siverek’e verebilecekleri neler olacak.
Kendinden bir şeyler katacak mı? Yoksa olanı kullanıp, oda kendi işine geri mi dönecek? ya da döndürülecek?
Sevgili okurlar:
Ben bireysel olarak geleceğe ışık tutan bir öğretmen olarak beklentilerimi kısaca anlatmaya çalışacağım müsaadenizle; Bildiğiniz üzere Şanlıurfa ilimiz genç nüfusa sahip ve en büyük ilçesi olan Siverek’te bu genç nüfusta büyük bir paya sahip, neredeyse 18-35 yaş aralığında yüz bine yakın bir genç nüfusumuz var. Bizlerin yani elinde yetki olan mercilerin bu genç nüfus için geç kalınmış olsa da büyük bir adım atması gerek.
Yani iş gücü diğer bir deyimle çalışabileceği bir alan yaratma gibi bir zorunluluğu var. 1980 yıllar gibi değiliz, eskiden Siverek’in büyük aileleri yanlarında bu genç nüfusu barındırabiliyordu, günümüzde artık bu sayıyı kontrol altında tutmak, iş imkânı yaratmak mümkün görünmüyor.
Sanayileşme, ağır sanayi maalesef halen ilçemizde yok küçük çaplı çırçır fabrikaları ve benzerleri sadece bin kişiye istihdam yaratıyor. Hükümetin destekleri küçük ölçekli projeler günü kurtarıyor fakat bizlerin artık bir şeyler yapması gerekiyor.
Para kazanmanın insanlara para kazandırmanın yollarını bulmalıyız yöneticilerimize düşen asıl görev bu genç nüfusa iş sahası yaratmak evine ekmek götüreceği bir iş.
Sıkıntı varsa çözümde olmalı, nasıl ki dağ ne kadar yüksek olursa olsun illa çıkan bir yol varsa bizim sorunumuza da bir yol olmalı bu yol bana göre şu:
Bölgemizde ya Tarıma odaklanmalı, insanların ihtiyacı olan ürünleri en kaliteli bir şekilde üretmek, ya da eşsiz güzellikleri olan bakir alanları Takoran Vadisi’ni, Desman
Sıkıntı varsa çözümde olmalı, nasıl ki dağ ne kadar yüksek olursa olsun illa çıkan bir yol varsa bizim sorunumuza da bir yol olmalı bu yol bana göre şu:
Bölgemizde ya Tarıma odaklanmalı, insanların ihtiyacı olan ürünleri en kaliteli bir şekilde üretmek, ya da eşsiz güzellikleri olan bakir alanları Takoran Vadisi’ni, Desman
Kanyonu’nu, Karacadağ’ın Kıl Çadırını, Karacadağ kayak merkezini doğa severlere tanıtacağız. İnsanların buralara akın akın gelmesini sağlayacağız.
Köyden kente göçün önüne set olmalıyız artık köydeki tarlalar kardeşlere yetmez oldu. Geçinemeyen kardeşlerimiz şehir merkezlerinde İŞKUR kapısında bekler bir halde görüyoruz.
İnsanlara yaşam alanlarında olanaklar tanımalıyız, fırsatlar sunmalıyız. İş gücü oluşturmalıyız, onları eğitmeliyiz. Çiftçisine hangi ürünü ekmesi gerektiğini anlatmalı, aynı zamanda alım garantisi vermeliyiz. Bununla ilgili Pazar arayışına girmeliyiz, ya da ürünü yerinde satması için bölgelerimizi, saklı cennetimizi turizmin odağı haline getirmeliyiz, yatırımlar yapmalıyız. Milyon dolarlardan bahsetmiyorum, sadece belediyenin bütçesiyle aslında bunları gerçekleştirebiliriz; yeter ki belediye başkanımız dirayetli, azimli olsun. Aktif çalışacak zeki insanlarla çalışsın, ilk başta bir Ar-Ge ekibi kursun ve istihdama yönelik çalışmalara başlasın, göreceksiniz Tren raya girer ve hızlı bir şekilde hareket edecektir.
Kıymetli okurlar;
Para kazanmak için insanların ihtiyaçlarına cevap vermemiz gerek; ya üretim yaparsın insanlar gelir seni bulur, ürünü almak için sıraya girer, ya da güzelliklerinizi iyi pazarlarsınız insanlar gelip yerinde görür. Ihlara vadisini bilmeyeniniz yok, Salda gölünü bilmeyen yok, emin olun bu bahsettiğim yerler bizim elimizde olan yerlerden pek farksız değil; ama oradaki yöneticiler ya da STK’lar öyle bir pazarlıyor ki hatta özel ekipleri var, turizm acentelerine kendi programlarını koydurmak için ciddi emekler harcıyorlar. Aksaray’dan buraya nasıl ki çalışmak için gelen yoksa emin olun Burdur’dan da buraya gelen yok. Mevsimlik işçi olarak çalışmak için bizler gidiyoruz Akdeniz’e, Ege’ye, Karadeniz’e, Marmara’ya tüm yurda hem eğitimimiz eksik kalıyor hem de aile yaşantımız. Liderlerden ve yöneticilerden beklentim net, gelin bir olalım bizim başka gidecek yerimiz olmasın biz Siverek’i seviyoruz. Siverek’i cennet yapalım, hep beraber şehrimizde yaşayalım. Buradaki güçlü yönümüz olan gençlerimizi istihdam da kullanalım.
Selametle kalın…
Öncelikle tamda zamaninda kaleme alınmış bu yazı için şahsım adına çok teşekkür ediyorum..
Memkeketinden uzakta yaşayan bir siverekli olarak yazdıklarınızın çok samimi ve doğru olduğunu söyleyebilirim..
Bizler öncelikle önyargılarımızı,siyasi tavırlarımızı,düşmanlıklarımızı bir kenara bırakarak başımızı bir kaldıralım ve etrafimiza bakalim.Ne goruyoruz diye?
Siverek bizim ömür kitabımız..Biz bu memleketin hem ustası hrm acemisiyiz...Hem evimizi atesten korumak hemde mahallemizdeki yangini sondurmek zorundayiz...Bu bizim kaderimiz...
Yazinizda bahsettiginiz ne yapabilirimin aslinda bircok cevabi var..cunku bu soru yuzyillardir bu topraklar icin soruluyor...
Umarim bu secim sonucunda memketim insaninin yuzu guler...
Umutla.....