Uğur Dündar "Böyle bir sorumluluk bana tebliğ edilirse son derece adil olacağımdan kimsenin kuşkusu yoktur" dedi
AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Binali Yıldırım'ın Ekrem İmamoğlu ile çıkacağı televizyon yayını için "Bir stüdyoda çekilsin. Programı kimin yöneteceği konusu benim için fark etmez. Mesela tecrübeli olması bakımından Uğur Dündar'ı tercih ederim. Ama başka birini istiyorlarsa ona da eyvallah" sözlerine Uğur Dündar olumlu yanıt geldi.
AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım, Kastamonu Belediyesini ziyaretinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, İmamoğlu ile yapılması planlanan canlı yayın programı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, "Bunula ilgili iki partinin yetkilileri görüşme yapıyor, detayları konuşuyorlar. Benim tercihim herhangi bir kanal yerine bir stüdyoda programın yapılması. İsteyen bütün kanalların bu programı İstanbulululara, vatandaşlara duyurması daha doğru. 'Yok bu kanal oldu, şu kanal olmadı' gibi tartışmalardan kurtulmuş olunur. Programı kimin yöneteceği konusu benim açımdan hiç fark etmez. Kim olursa olsun ama tecrübeli olması açısından Uğur Dündar'ı tercih ederim ama başka birini istiyorlarsa ona da eyvallah" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe'ye konuşan Dündar, "Sayın Binali Yıldırım'a bana duyduğu güven için teşekkür ederim. Böyle bir sorumluluk bana tebliğ edilirse son derece adil olacağımdan beni tanıyan ve takip eden kimsenin kuşkusu yoktur. Ortak yayının ayrıca demokrasimizi güçlendireceğine inanıyorum" dedi.
Dündar "Türkiye'de iki lider arasındaki son canlı yayın tartışması 2002 seçimlerinden hemen önce, en yüksek oyu alacağı anketlerde ortaya çıkan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında gerçekleşmişti ve onu ben yönetmiştim. Yayından sonra her iki lider bana içtenlikle teşekkür etmişlerdi. O yayının son derece dürüst ve adil bir yayın olduğu iki liderin de ortak görüşüydü" ifadesini kullandı.
Dündar, "Ben yarım asırdır televizyonculuk yapıyorum, yıllarca TRT'de çalıştım. 1990'larda da siyasi parti liderlerinin katıldığı açık oturumları ben yönetirdim" dedi ve programın bir stüdyoda yapılması fikrine "Tabii ki bir ortak yayın düşünülmeli. Örneğin TRT İstanbul Televizyonu'nun stüdyoları kullanılabilir ve isteyen kanallar ortak yayınla bu programı seyircilerine yansıtabilir" diyerek destek verdi.