300 bine yaklaşan nüfusu, çok geniş bir coğrafi alana sahip idari yapısıyla ekonomik, sosyal ve kültürel alanda il olamamanın yada ilçe kalmanın dezavantajlarını yaşayan Siverek, adli teşkilat alanında da ilçe kalmanın sıkıntılarını yaşamaktadır.
Türkiye’de adli teşkilat il ve ilçelerin nüfusu, gelişmişlik düzeyi ve adli iş yoğunluğu dikkate alınarak beş bölgeye ayrılmıştır. 1. Bölgeler, en gelişmiş, nüfusu ve iş yoğunluğu fazla olan illerden oluşmakta iken 5. Bölgeler, iş yoğunluğu az olan küçük ve ücra ilçelerden oluşmaktadır. 1. Bölgelere genelde 1. Sınıf ve tecrübeli hakim savcılar atanırken, 5. Bölgelere genelde kuradan, ilk görev yeri olan hakim savcılar atanmaktadır. Siverek adli teşkilatta 3. Bölge olarak bulunmaktadır. Siverek bu haliyle il olsaydı 1. Bölge veya 2. Bölge olacaktı. Siverek ilçe olarak kaldığı için nüfus yoğunluğu ve iş potansiyeli dikkate alınmamakta, sınıflandırma olarak 3. Bölge olarak uzun yıllardır yerinde saymaktadır. Bu konuda yaptığımız talepler çok sıradan bir ilçenin talepleri gibi karşılanmakta ve dikkate alınmamaktadır. 3. Bölge olması nedeniyle ilçeye tecrübeli hakim ve savcılar atanmamakta, atanan hakim ve savcılar ise en fazla üç yıl kaldıkları için dava ve soruşturmalarda hızlı ve adil yargılamalar yapılamamaktadır.
İş yoğunluğu olmasına rağmen ilçe olmaktan kaynaklı özel mahkemeler açılmamaktadır. Aile mahkemesi çok önceleri açılması gerekirken geçen yıl açıldı. İş mahkemesi ve tüketici mahkemesi, potansiyeli olmasına rağmen açılmamaktadır.
Ak Parti hükümetleri döneminde ilçedeki yargı teşkilatlarını işlevsizleştirmek politikasından Siverek’te nasibini almış 2013 yılında kadastro mahkemesi kapatılarak ilçedeki tüm kadastro davaları, il'e yani Şanlıurfa’ya nakledilmiştir.
Tüketicilerin hak ve hukukunu korumak, tüketici uyuşmazlıklarında 5.500,00 TL' ye kadar olan uyuşmazlıklara bakan hakem heyetleri faaliyete geçtiği 1995 yılından 2018 yılına kadar her ilçede bulunurken 2018 yılında hükümetin aldığı karar ile sadece illerde faaliyet göstermeye başlamış bu durum tüketicilerin hak arama mücadelesini engellediği gibi Siverek bu alanda da ilçe olmanın dezavantajını yaşamıştır.
Devlete karşı işlenen suçlar olarak değerlendirilen terör örgütü üyeliği, propaganda gibi suçlar ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmesine ve büyük ilçelerde ağır ceza mahkemeleri olmasına rağmen bu suçların gözaltına alma, soruşturmaları ve davaları il merkezlerinde yapılmakta bu durum hem vatandaşların mağduriyetine neden olmakta hem de Siverek ilçe olarak kaldığı için bu konuda da dezavantajlı duruma düşmektedir.
Avukatların meslek örgütü olan ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmek için toplumsal görevleri de bulunan barolar Avukatlık Kanunu’na göre sadece illerde kurulmaktadır. Avukat sayısı birçok ilden fazla olmasına ve baro kurmaya yeterli sayısı bulunmasına rağmen ilçe olduğu için Siverek’te baro kurulamaması ilçedeki avukatların kurumsal olarak hareket edememesini ve toplumsal mağduriyetlerde seslerini duyuramamalarına neden olmaktadır.