Bu başlık atında bir yazı yazmak için Müslümanların bugünkü durumu dikkate alınarak tam tersine bir iddiada bulunmak istiyorum, neden Müslümanlar ayaklar altında olmasın ki.
Hasta olan birisi tedavi için doktora gittiği zaman; doktor o hastayı tedavi eder, teşhisini koyar ve ilacı verir. Hastanın iyileşmesi için doktorun hem tavsiyelerini hem de verdiği ilaçları usulüne uygun olarak kullanması lazımdır. Aksi takdirde doktora gidişi ve ilaçların alması ona hiçbir faydası olmayacaktır.
Bugün İslam ülkelerindeki Müslümanların durumu da aynı hasta olan adamın durumu gibidir. Müslüman'dır, ama Müslümanlığın A'sını yerine getirmeyen, Müslüman topluluklar neden ayaklar altında ezilmesinler ki hangi İslam ülkesinde Kuran ve hadis ahkâmı hâkimdir. Hiçbir İslam ülkesinde Kuran uygulamada değildir. Ya saltanattır ya da batının atılmış kültürel artıkları hâkimdir. Kuran kaynaklı Ahlakla ahlaklaşmayan bir nesil elbette ki canavarlar gibi birbirini boğazlayacaklardır. Bu sırada ecnebileri hem sevinmekte hem de bu ahmak topluluğa silahlarını satmaktadırlar. Çünkü Biz Kuranı duvarlara asarak hapsettik çünkü başımızın üstüne astık ama yaptığınız işler onun emirlerinin tam tersine yaptık. Yanı İslam Ülkelerindeki yaşayan insanlara Müslüman diyebilmek için bin şahit gerekir.
İşte yetişen nesiller adı Müslüman ama kuran ahlakıyla ahlaklanmayan ama batının çöplüğe attığı ahlakı alan ve onunla ahlaklaşan bir nesille karşı karşıyayız. Bugün Müslüman cemaatlerin Allah için çalışmaları olmamış olsaydı. Belki bugünkü durumu da yakalayamayacaktı.
İşte Müslüman ülkeleri böyle bir çelişki içerisindedirler. Müslüman'ım diyeceksin ama İslam'ın A'sı uygulamada rastlanamayacaksın. Bu çelişki yumağında bulunan Müslümanlar; İslami olmayan kaynaklardan beslenerek, bir birine düşman kesilmişlerdir. Bu da ecnebilerin çalışıp yapamadığı Bir durumdur.
Bugün Mısır'da ki çatışma İslam Kültürüyle uşaklık kültürünün çatışmasıdır. Zafer Müslümanların olacağı inancı içerisindeyim çünkü orada bir Kuran eğitimini gören bir topluluk vardır. Diğer taraftan uşaklığın getirdiği ve batıya bağlı bir saltanatla beslenen bağımlı bir kültüre sahip bir kitle vardır.
İslam öncesi İnsanlık halı Suudi Arabistan'da acınacak bir tablo vardır. İnsanlar arasında her zaman kavga ve zulüm sürüp duruyordu. İnsanlar hayvanlardan da aşağı uygulamaları vardı. Kız çocuklarını diri diri toprağa gümlüyorlardı. Kadınlara insanlık dışı uygulamalarda bulunuyorlardı.
İslam'ın gelmesiyle ayaklar altında bulunan o insanlar, tüm İnsanlığa örnek olacak şekilde Hz.Muhammedi'in rehberliğinde Kuran ahlakıyla ahlaklandılar. Tüm insanlığa örnek ve rehber oldular. Bugün yine Kuran ve Hz. Muhammed'in hadis ve ahkâmı ortada iken neden yine tüm insanlara rehber olamıyoruz. Çünkü biz Hz.Muhammed'i kendimize rehber etmedik, Kuran ahlakıyla da ahlaklanmadığımız içindir.
Bizim durumuz o hasta adamın durumu gibidir. Doktora gittik ama doktorun ne tavsiyesine uyduk ve nede ilaçları kullandık bu nedenle; şifa yerine daha çok hastalandık.
İslam âleminin durumu budur. Bu bataklıktan Müslümanların kurtuluşu Kuranı eğitiminde ki dirilişle olacaktır. Bunu ben demiyorum Allah diyor. "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın bölünüpparçalanmayın" fermanı MÜSLÜMAN ÜLKELRİNDEN BUGÜN TECELLİ ETMİŞTİR. Allah'ın ipini bırakıp, parça parça olarak birer küçük lokma oldular. İşte Dünyada tüm Müslüman Ülkelerin ezilmesinin nedeni budur. Bunun tersine çevirmesi için, Yeniden Kuranla dirilmekle mümkün olur.
MÜSLÜMANLAR NEDEN AYAKLAR ALTINDA
Ali Lale