Prototipi İtalya'dan getirilen 'Türkiye'nin yerli otomobili' görücüye çıktı. Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen "Yeniliğe Yolculuk Buluşması"nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin ilk 'yerli otomobili'ni tanıttı. Yerli motor meselesinin birkaç yıla çözülmesini umduğunu söyleyen Erdoğan tanıtım videosuna da, "Made in Turkey değil, made in Türkiye!" düzeltmesi yaptı.
Otomobilin ilk sürüşünü gerçekleştirmesi beklenen Erdoğan, 'havanın yağmurlu olması gerekçesiyle' bunun iptal edildiğini açıkladı. Erdoğan tören alanına gelişinde, salonda bulunan Türkiye'nin geçmiş dönemlerdeki yerli otomobil girişimlerinden olan 'Devrim'le poz da verdi.
İlk yerli otomobil için gerçekleştirilen törene, Erdoğan’ın yanı sıra, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, eski Başbakan Binali Yıldırım, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum olmak üzere tüm Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TOBB Başkanı ve yardımcıları, TOGG hissedarları, otomotiv endüstrisi, otomotiv tedarik sanayisi, iş dünyasının temsilcileri, medya temsilcileri ile TOGG çalışanları katıldı. Törene katılanlar 1961 yılında sadece 4 adet üretilen 'Devrim' otomobili sürpriziyle karşılaştı. Aynı zamanda yerli otomobile ait simülatör ile katılımcılara sürüş deneyimi şansı verildi. 2023 yılından itibaren dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan “Holografik Asistan” teknolojisi aracın öne çıkan özelliklerinden biri olarak dikkat çekti.
Erdoğan'ın törende yaptığı açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Aziz milletim, değerli misafirler, sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bugün ülkemiz için tarihi bir güne Türkiye’nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine her birlikte şahitlik ediyoruz. Biliyorsunuz yılardır Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini, bizim montajcılıktan çok daha iyisine layık olduğumuzu dile getiririz. Ülkemizi 350 bini bile bulmayan otomobil üretme seviyesinden 1.5 milyonu bulan bir seviyeye çıkardık. Bu konudaki ihracatımız 32 milyar dolara çıkardık. Ama kendi otomobilimizi üretmek konusunda bir gelişmede bulunamadık. Biz bir babayiğit arıyorduk nihayetinde milletimizin bu hayaline gönül veren babayiğitler ortaya çıktı. Kendilerine şahsım ve milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Sadece işine odaklanmış profesyonel bir ekip kurarak çalışmalarını bugüne getirdiler. 100’ün üzerinde mühendis gecesini gündüzüne kattı. Bunların da birkaçı da yurt dışındaki prestijli işlerini bırakan arkadaşlarımızdan oluşuyor. CEO’muz da böyle bir arkadaşımız. Kendisine özellikle teşekkür ediyorum. Ama bu süreçte sessiz ama derinden gidildi. Bugün ön gösterim araçlarını söz verdiğimiz gibi sizlerle paylaşıyoruz. Bu içinde bulunduğumuz mekânı da özellikle seçtik. Burası Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek teknoloji üssü. Biz bugün iki mega projeyi hayata geçiriyoruz. Hem bilişim teknoloji vadimizin açılışını gerçekleştiriyor ve Türkiye’nin otomobilini tanıtıyoruz."
"Bu projenin sabote edildiğini görüyoruz"
"Daha önce uçak yapan, silah üren müteşebbislerimizin başına ne gelmişse, Devrim otomobilinin de başına aynısı gelmiştir. Kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikar olan birileri tarafından bu projenin de diğerleri gibi sabote edildiğini görüyoruz. Bugün yine faaliyette bu zihniyet. Türkiye’nin kendi motorunu üretmesi için çalışanların emeklerini zayi edenler bugün de bizim karşımızda duruyor. "Türkler otomobil üretemez" diye bir kampanya başlatılıyor. İşin garip yanı dönemin bakanı da bu kampanyaya katılmıştır."
"Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını da milletimize bırakıyoruz"
"İnşallah birkaç yıl içerisinde motor meselesini de kökten çözmüş olacağız. Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını da milletimize bırakıyoruz. Bu millet yapar. Hele hele inandık mı çok daha farklı yapar. Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını projeyi boğma kampanyasına dönüştürenler Türkiye'nin ilk otomobili için de bunu yapmaya çalışacaklar. Ama şimdi yaptığımız devrim otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler. Bugünkü noktaya gelebilmek için 17 yıldır ter döküyoruz. Peki 17 yılın sonunda ne oldu? Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara yükselterek dört kat artırdık. İhracatımızı 5 kat artırarak 170 milyar dolara çıkardık."
Asgari ücret açıklaması
"Asgari ücret rakamının hayırlı olmasını diliyorum. Bunun üzerinde de spekülasyonlar yapıyorlar. Biz iş başına gelirken işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz demiştik. Biz hiçbir zaman enflasyonun altında bir asgari ücret belirlemeyeceğiz demiştik. Şimdi de aynı şekilde enflasyonun 3-4 puanın üzerinde belirledik. Öyle bir kampanya yapıyorlar ki bu fabrikalar çalışmasın bizde asgari ücreti vs. belirleyelim. Bu çark döncek arkadaş. Bu çarkın dönmesi için de hesabı kitabı ona göre yapacağız. Bizim sözümüz ne, işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Ezdirmedik de."
"Marmaray’a Bilişim Vadisi bağlantısı kuruyoruz. Böylece 20 milyonluk nüfusu Bilişim Vadisi'yle buluşturuyoruz. Buralarda oluşacak bilgi birikimiyle uluslararası alanda rekabet edebilir bir teknoloji üssü oluşturmanın peşindeyiz. Bu teknoloji üssü ile kritik teknolojilerin geliştirilmesinde ülkemize çağ atlatacağız."
"Yerli otomobil fabrikası Bursa Gemlik'e yapılacak"
"170 bini aşan yazılımcı sayımızı hızla 500 binin üzerine çıkaracağız. Çocuklarımıza bu yetkinliği kazandırmak için eğitim-öğretim faaliyetlerini geliştireceğiz. Teknoloji şirketleri, STK’lar ve ilgili kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. İşte tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi Türkiye'nin otomobiline ev sahipliği yapıyor. Otomobilimizin üretileceği fabrika Bursa'da olacak. Bursa Gemlik’te TSK’ya ait olan büyükçe bir yerimiz var. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik bu alanın şu anda takribi 1 milyon metrekaresini buraya tahsis edeceğiz. İnşallah fabrikamızın orada yapımına başlayacağız."
"Oyunun kurallarını artık biz koyuyoruz. Dünya otomotiv sanayi yeni bir yol ayrımıdır. Her an nelerin değiştiğini takip ediyoruz. İhracatımızı bu değişime adapte etmek durumundayız. Yapay zekâ otomobillerde de giderek öne çıkıyor. Hata yapma lüksümüz yoktur. Kuralları biz koyduktan sonra kimlerden destek aldığımızın kimleri çalıştırdığımızın bir önemi kalmıyor. Bu konudaki eleştiriler cehaletin ürünüdür."
"Aracımız sıfır emisyonla çalışarak çevreyi hiç kirletmeyecek. Seri üretime geçince Avrupa’nın klasik olmayan, doğuştan elektrikli tek modelinin sahibi olacağız. Üretime geçtikten üç yıl sonra binek otomobillerde ülkemizde en çok üretilen otomobilimiz olacak."
"Yerlilik ve millilikten anlamayanlar var. Hiç kimse bu gerçeği perdelemeye çalışmamalıdır. Hatırlarsanız panel televizyonlara geçerken eski oyuncuların bir kısmı devre dışı kalmış, yeni oyuncular devreye girmiştir. Biz Türkiye’nin otomobilini elektrikli olarak üreterek doğrudan gelecek teknolojilere uzanıyoruz. Dünyada bunu yapabilen çok az ülke vardır. Türkiye daha en başından bu alana girerek herkesten birkaç adım birden öne geçiyor."
"Bu otomobilin ticari olarak satışa sunulacağı 2022 öncesinde milletimizin desteğini göstermek için ön satış süreci başlatılabilir. Dünyada benzer projelerde kullanılan bu yöntemi ülkemizde de hayata geçirebiliriz. Milletimizin ön satışla bu projeye destek sunacağına inanıyorum. Şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum. Bu proje için tüm cesaretini ortaya koyan babayiğitlere tekrar teşekkür ediyorum. TOBB ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza ve Hazine ve Maliye Bakanlığımıza özellikle teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde ülkemizin 60 yıllık hayalini gerçekleştiren kahramanlar olacaksınız. Adınız tarihe geçecek."
TOGG CEO'su Karakaş: Hayır geç kalmadık, doğru zamanda yola çıktık
Sahneye ilk Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş çıktı. "Şu anın tarifi yok. Çok heyecanlıyız" diyerek duygularını aktaran Karakaş, "Ben bütün arkadaşlarım sabaha kadar uyuyamadık. Türkiye’nin özlemini giderme amacıyla çıktığımız yolda otomobilden daha fazlasını yapmak için söz verdik. Bugün sizlere geldiğimiz noktayı anlatmak otomobilimizi tanıtmak, ve daha fazlasından kastımızın ne olduğunu anlatmak istiyoruz. Böyle bir faaliyete başlamanın tam zamanı olduğunu söylüyorum. Müşterinin beklentileri değişmekte, teknolojinin değişmesiyle otomobilimiz akıllı bir cihaza dönüşmekte, bu otomobil yeni bir cihaz alanı olarak kullanılmakta. Cep telefonunun başına gelen otomobilin de başına gelecek. Bunun sebebi tüm dünyada teknoloji boyutunda yeni trendler var. Artık nesneleri internet ile bağlantılı olan otomobillerden bahsediyoruz. Şehirlerimiz, fabrikalarımız akıllandıkça otomobilimiz bir yaşam alanına, her bir şeyin iç içe girdiği bir alana dönüşüyor. Bu nedenle biz doğru zamanda yola çıktık. Bu soru bize soruluyor. Geç kalmadınız mı? Hayır. Doğru zamanda yola çıktık" diye konuştu.
Karakış yerli otomobilin özelliklerine ilişkin bililer erdi. Karakış'ın açıklamaları şöyle:
"Bir otomobilden fazlası derken tabii ki biz de bir otomobille başlıyoruz ama başından itibaren biz bu otomobili 2025’ten sonrasını düşünerek geliştiriyoruz. Elektronik mimarisini şimdiden tasarlıyoruz. Bize daha sonra sordukları sorulardan biri de nasıl yapacak, nasıl başaracaksınız? Biz 18 şirketi inceledik. Bu alanda 15 yıllık kapsamlı bir plan hazırladık. Her faaliyetimiz müşterimizi ön planda tutarak yaptık. Küresel rekabetten bahsederken bizim dünyanın en iyileriyle çalışmaktan başka lüksümüz var mı? Dünyanın en iyilerini Türkiye’de henüz yokken yurt dışından transfer ederek çalışıyoruz. Dünyanın en iyileri kimlerdir diye kısaca tanıtmak istiyorum. Hedef kitlemizi çok iyi bildiğimiz için araştırma şirketlerinin Avrupa’da en iyiler olduklarını gördük. Bize hâlâ sizin fabrikanız yok tepkileri geliyor. Biz aylardır bu konuda çalışıyoruz. Peki otomobili yaptık. Şarj alet yapısı ne durumda? 2022 yılında şarjalt yapısının çözüleceğine inanıyoruz."
"Nelerle fark yaratacağız? Her şeyden önce biz ortaklık yapımızla bir ekosistem kurduk. Sıfır emisyon araçlar için sıfırdan başladık. Fikri mülkiyeti yüzde yüz bizim olan bir otomobilden bahsediyoruz. 15 sene içerisinde 5 modelimiz olacak."
"Marka süreci çok hızlı şekilde araştırarak müşterileri araştırdık. Türkiye’deki hedef kitlemiz özgür, güçlü, dönüştüren bir marka bizden bekliyor. Hedef pazarlarımızla testlerimizi yaparak ilerleyeceğiz. Özgün tasarım. Biz otomobilimize dışarıdan bakınca yalın ve keskin teknolojik ve yenilikçi ve kültürümüzden ilham almış bir tasarım çerçevesi oluşturduk. 200-400 beygir iki alternatifimiz olacak. 200 beygirli 7.6 saniyede, 400 beygirli otomobilimiz 4.8 saniyede. Akıllı bağlantı internet üzerinden güncellenmesi otomobilimizde standart olarak sunulacak. En çok önemsediğimiz konulardan biri de sürüş güvenliği. 2022 yılında oluşabilecek teknik spekülasyonlara hazırlanıyoruz."
"Türkiye’nin otomobili ne demektir? Her şeyden önce Türkiye’nin küresel bir markasıdır. Kararlarını bağımsız verebilen ekosistemini kendi oluşturabilen bir şirkettir. Teknolojisini diğer ülkemizin teknolojileriyle birleştirerek bir sonra ki seviyeye ulaştıracak altyapıları getirmektir. Fikri hakları Türkiye'ye ait bir otomobildir. Pazarımıza baktığımızda yaptıklarımızı ve yapabileceklerimize baktığımızda doğru yerde yola çıktık diyoruz."
Rifat Hisarcıklıoğlu: Ezberleri bozmak kolay değil ama biz ezberleri bozmak için buradayız
Ardından sahneye TOBB ve TOGG yönetim Kurulu başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu çıktı. Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:
"Bugün bir başka gururluyum, farklı bir heyecan duyuyorum. Türkiye’yi yarım asırlık hayaline kavuşturacak adım atıyoruz. Bu işi bizim üstlenmemizi istemişlerdi. Biz de yola çıktık. Babayiğitleri bir araya getirdik. Bu işi başaran Türk özel sektörü adına şeref duyuyorum. Gürcan bey biraz önce yeni mobilite eko sisteminin ne kadar önemli olduğunu anlattı. Gerçekten otomotiv sektörü dünyada kabuk değiştiriyor. Bizim için de yeni bir fırsat penceresi. 1960’larda biz bu fırsatı kaçırmıştık. Devrim’e sahip çıkamamıştık. Bugüne kadar çok denedik, çok konuştuk ama başaramadık. Ama bu sefer Allah’ın izniyle başaracağız. 2017 Mayıs’ında Cumhurbaşkanımıza söz verdik. Taşın altına elimizi koyarız dedik dalga geçtiler. 2019 Haziran’da şirketimizi kurduk, güldüler. Ama pes etmedik. Biliyoruz daha yolumuz uzun. Ama bakın bugün burada buradayız. Birazdan Türkiye'nin otomobili hep birlikte göreceğiz. Niye Türkiye’nin diyoruz biliyor musunuz? Çünkü bu 82 milyonun gururu. Bu otomobilin markası, tasarımı bizim olacak. Lisans almayacak lisans satacağız. Montaj yaptırmayacak montaj yapacağız. Başkasının patenti için çalışmayacağız. 4 bin 300’ü doğrudan olmak üzere yan sanayi ile birlikte 20 bin istihdam sağlanacak. 2022'de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak. Ezberleri bozmak kolay değil ama biz ezberleri bozmak için buradayız."
"Türkiye’nin otomobili dört alanda devrim yapıyor. İlki iş birliği. Farklı fikirden farklı sektörlerden babayiğitleri aynı masaya topladık. Büyük olsun hepimizin olsun diyoruz. Yıllardır Türkiye'de nitelikli çalışanlar yurt dışına gidiyor. Beyin göçü var diyorlar. Biz Gürcan Karakaş’ı aldık projenin başına koyduk. Dünyanın her bir yanından yüzlerce beyni de toplamaya başladık. Beyin göçünü tersine çevirdik. Üçüncü olarak teknoloji ile dünyada başı oynuyoruz. Biz elektrikli araba yapıyoruz. Bugün Amerika’da Japonya’da ne yapılıyorsa, aynısını ve onlarla aynı zamanda yapıyoruz. Temiz ve çevreci bir araç üretiyoruz. Eskiden devlet teşvik verirdi, yatırımcı beklerdi. Artık devlet hedef veriyor atılacak adımları kamu özel sektör birlikte beliriyor."
"Böyle bir projenin fikrini vizyonunu ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Cumhurbaşkanım sadece bununla kalmadı son iki senede her aşamada bizi destekledi. Ne zaman kapısını çalsak bizlere yardımcı oldu. Desteğini hep arkamızda hissettik. Bu sabah bu yatırımın teşvik kararını imzalayarak çıkardı. İkinci olarak bakanlarımıza ve kurumlarımıza teşekkür etmek istiyorum."
Bakan Varank'tan Erdoğan'a teşekkür
Hisarcıklıoğlu'nun ardından sahneye çıkan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da şöyle konuştu:
"2002 yılında 36 milyar dolarlık ihracat yapabilen bir sanayi alt yapısına sahiptik. Özel sektörü girişimciliğe ve argeye teşvik eden sistem yoktu. Bugün artık 170 milyar dolara ulaşan bir girişimcilik ve arge gücüne sahibiz. Kendimize inandık yüzde 20’lerde olan yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkarttık. Türkiye'nin yazılımcılarının isteyince neleri başarabileceklerini bizlere örtülü ambargolar uygulayanların akıllarına kazıdık. Milli teknoloji hamlesi ruhuyla hazırladığımız 2020 stratejimiz de bunun bir parçası. Bugün bilişim vadisini de resmen açıyoruz. Bilim vadisinin paydaşları olan kurumlar güçlü bir sinerji oluşturacaklar. Birazdan Sayın Cumhurbaşkanımız güzel müjdeler verecek. İnanıyorum ki bilişim vadisi ülkemizin 21. Yüzyıldaki konumunu daha da güçlendirecek. Geçmişte Nuri Demirağa gibi parlak isimler Türkiye'nin önünü açacak girişimlerde bulundular ama maalesef yeterli ekosistem gelişmediğinden bu işleri sahiplenecek bir siyasi yapı olmadığından bu işler akim kaldı. Son 17 yılın belki de en büyük başarısı bu zihinleri dönüştürmek oldu. Tüm milletimiz tarih boyu sahip olduğumuz özgüveni bu dönemde kazanmış oldu. Yıllarca bu millete yapamazsınız diyenlere inat bu günlere geldik. Türkiye’nin kendi otomobilini üretme fikrinin bu günlerde gerçeğe dönüştürülüyor olması asla tesadüf değil. Sayın Cumhurbaşkanım bu işin altından kalkacak babayiğitler aradınız iş dünyası da buna karşılık verdi. Şimdi sizin himayenizde Türkiye’nin otomobili dünyaya tanıtıyorlar."