Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Ben komisyon kararını takdir ettim, sayın cumhurbaşkanımızın da bu sürece başından beri emeği, sosyal barışı koruyan bir yaklaşımla manevi desteğini hissettik. Bu vesileyle kendilerine saygı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol için, "Bu süreçte sermayede bazı kesimlerin tepkisini alsa da sorumluluk içinde hareket etti" diyen Bakan Bilgin, sözü Akkol'a bıraktı. Akkol, "Biz diyoruz ki çalışan olmadan esasında işveren olmaz, işveren olmadan da çalışan olmaz devlet olmadan da her ikisi de olmaz. Oldukça pozitif ortamda giden gelen farklı görüşler vardı. Hem işverenlerin maliyetini azaltabilmek hem çalışanlara doğrudan katkı sağlamak adına cumhuriyet tarihinde olmayan bazı adımlar attığını da memnuniyetle görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Asgari ücret 4 bin 250 lira
Erdoğan açıklamalarda bulunuyor:
"Nasıl bu yıl aralı kayında başında başladıysak önümüzdeki yılın aralık ayında işçi işveren bir araya gelmek suretiyle yine çalışmalarını sürdürecekler ve seçim öncesi o görüşmelerle seçime gideceğiz. Bugün gerçekleştirilen dördüncü toplantıyla da nihai karar aşamasına gelinmiştir. Komisyon asgari ücretin 4 bin liranın üzerinde olması yönünde görüş bildirmiştir. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum gerek işçi gerek işveren kesimini temsilen taraflar gerçekten çok farklı bir anlayış içerisinde özveriyle bu süreci işlettiler. Bu bugüne kadar alışılmış bir yaklaşım metodu değildi. Bundan dolayı bir cumhurbaşkanı olarak çok mutluyum. Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş çerçevesinde biz de asgari ücreti belirledik. Buna göre 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır."
"Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız elbette çok daha fazlasını hak ediyor. Çalışan olmadan tabii ki işveren de olmaz. İşveren olmadan bu sefer de çalışan olmaz. Hepsi birbirinin adeta mütemmimi. Bu ülkenin kalkınması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız iki önemli unsurdur. Türkiye büyüdükçe güçlendikçe imkanları arttıkça bundan çalışanlarımız da hak ettikleri payı alacaklardır. Kimse ne işveren üzerinden ne de çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemeleri. Bunların da istismarını yapmamalı. Yok geçmişte dolar şuydu doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak şuanda da asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu anki çalışan işveren istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım sizin geçmişinizde acaba siz Türk Lirası'nın olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları. Bu tür spekülasyonlara gerek yok .Bizim paramız bellidir o da Türk lirasıdır. Ve biz Türk Liramızı yedirmeyeceğiz. Şu andaki bazı sıkıntılar var bu sıkıntıları da evvel Allah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Yeni ekonomi programımızda önceliğimizi istihdamın korunmasına verdiğimizi her fırsatta söylüyoruz. Salgın döneminde hayata geçirdiğimiz istihdam merkezli destek politikaları sayesinde hamdolsun bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarıyla ortaya çıkan belirsizliğe de en kısa sürede son vermekte kararlıyız. "
Asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken bunun işveren üzerindeki yükü azaltacak adımları da ihmal etmedik. Ülkemizde onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmaları yaşanmıştır. Yeni asgari ücret düzenlemesiyle birlikte on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçiriyoruz. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. İşverenleri 450 liralık ilave yükten kurtarmış bulunuyoruz.