Müslümanların tarih boyunca; bazen parlak devrini yaşamışlar bazen de bölünüp parçalanarak ayaklar altında kalmışlardır.
İnsan fıtratı, sıkıntılardan kurtulup genişliğe kavuşunca, gevşer ve artık sıkıntıları unutur. Yapması gerekeni yapmaz, bu yüzden yine ummadığı belalarla karşı karşıya kalır. Müslüman olarak yakın tarihe baktığımızda ne kadar zorluklarla karşı karşıya kaldığımızı o fotoğrafta göreceğiz.
Gelişmekte olan Türkiye'nin önüne engeller çıkartarak, gelişmesine takoz koymak ve sürekli kendine bağlı hale getirmek isteyen güçler var. Ebetteki bu hükümetten kızan yerli ve yabancı mihraklar vardır.
Bunların yaptığı çalışmalar, şu anda bu hükümeti güçlü hale getiren destekçilerin soyutlama peşindedir. Bugüne kadar birçok deneme yapıldı, fakat başarılı olamadılar. Ama bugün gerçekten hükümetin elini zayıflatacak bir gündem oluşturdular. Bu gündem halk tarafından talep edilen bir gündem değildir. Bu gündem araştırıldığı zaman gerçekten böl ve parçala anlayışıyla yapılan bir projenin sonucudur.
Bu proje, hükumetin elini zayıflatacak bir projedir. Bu Dershane projesidir.Dershanelerin kapanması isteği halktan gelmediği için bunun üzerinden durulmaması gerektiğine inanıyorum. Toplum olarak koalisyon hükumetlerinden bıktık. Bugün Türkiye'nin sesi çıkıyorsa, gelişmeler yaşanıyorsa, güçlü bir hükumetin iktidarda olmasından kaynaklanmaktadır. Bugün Dershanelerin kapanması halkın talebi olmadığından dolayı, bu konuda hükumetin hem muhalefet tarafından eleştirilere maruz kalacak hemde destekçilerin desteğini kayıp edecektir. Be nedenle hükumet büyük bir yara alacaktır. 1. bizim toplum mağdur olanların yanında yer alır. Yarın binlerce öğretmen ya işsiz kalacak yada o endişe içinde olacaktır. Bu hükumet için bir artı getirmeyecektir. Bundan öncelikle Türkiye'nin zarar etme tehlikesi vardır. Bu tehlike Hükumetin yerel yönetimlerde yeterli oy almazsa, hükumet açısında iyi bir gelişme olmayacaktır. Bence birileri cemaati ve hükumeti birbirine düşürmek amacındadır. Dershanelerin kapanması hükumetin cemaat'in aleyhine yapılan bir operasyon olarak görülmektedir.
Bu konuda Şeyh EDEBALİ'nin Osman Bey'e tavsiyeleri çobandan Devlet adamına kadar herkesin alacağı dersler vardır.
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana....Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.
Güçlü bir iktidarın Ülkenin kaderini iyiye doğru illerletmenin sağlamasında Şeyh Edebalinin anlayan için bir ilaç gibi geleceği inancı içerisindeyim. Ülke halkı kardeşliğe,hizmete refaha, özgürlüklere susamıştır. Bu neden Ülke sırat köprüsünde geçtiği bir zamanda, birliğe dirliğe ihtiyacımız vardır. Sorunlar zaten çoktur. Yeni sorunları oluşturacak adımlar atılmazsa ülke menfaatına olacaktır. Cemaatin de bence kendini hedef tahtasında görmesin bu davranışlar bu topluma zarar verecektir.Milletin birikimleri dağıtmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.