Son birkaç gündür yaptığımız haberleri takip ediyorsunuzdur. Yaptığımız haberlere hem olumlu hem de olumsuz tepkiler gösterilmesi gayet normal ancak benim en çok hayret ettiğim ve söylendiğinde de hayretle karşıladığım bir durum var. O durumu açıklamadan önce yaşananlara değinmek istiyorum.
Malumunuz üzere Sayıştay 2017 yılı faaliyet raporunu açıkladı. Bu raporlar sadece Siverek Belediyesine mahsus raporlar değil. Sayıştay devlet kurumlarını denetleme görevini yapar ve bu sonuçları kendi sitesinde yayınlar. Bizde aldık 52 sayfalık raporu tek tek okuyarak anlayarak 16 başlıktan 6 başlığını haberleştirdik. Haberleştirdiğimiz bu rapor Belediye tarafından çarpıtıldı denilerek açıklama yapıldı. Şimdi bizim haberi çarpıtma gibi bir durumumuz olamaz. Haberimizde Siverek Belediyesinde yolsuzluk, Siverek Belediyesi zararda gibi ibareler var mı?
Hayır yok.
Ancak haber başlığında usulsüzlük var demişiz ve bu usulsüzlük ne yolsuzluk anlamına gelir ne de bizim kasıtlı olarak yaptığımız bir durum var. “Usulsüzlük” kelime anlamı “yöntemsizlik” yani bir iş yapacağınız zaman devletin belirlediği bir yol vardır. Siz kestirme olsun diye kendi yolunuzu çizdiğinizde devlet sizi denetlediğinde de diyor ki; “hayır bu yol benim belirlediğim usule göre yapılmamış ve bunun da adı “usulsüzlük” oluyor. Tabi biz bunu haberleştirdiğimiz zaman Belediye’den hiç anlamadığımız ve anlam veremediğimiz bir tepki ile karşılaştık. Bu telaş haline anlam vermeye çalışırken Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz bizi makamına davet ederek gerekli açıklamayı yapacağını söyledi. Buraya kadar her şey olması gerektiği gibi çünkü biz Belediye Başkanı’nın cevap hakkının da yayınlanması taraftarı olduğumuz için o makama gittik. Makamında açıklamasını dinledik söz hakkı gazetecilere geçtiğinde ise Şükrü Dolaş’ın konuşmaya başlaması ve sonrasında ne olduysa Belediye Başkanı’nın “bu haberleri yapan gazeteciler kime çalışıyor onu da biliyoruz” sözünden sonra şahsen ben şok oldum. Şükrü Dolaş’ta şok olmuş ki; “Başkanım bu gazeteciler kim ve kime çalışıyorsa açıkla bizde bilelim” dedi. Başkan bunu yanıtsız bırakınca Şükrü Dolaş’ta “Eğer bunu açıklamazsanız burada bulunmamızın anlamı yok kalkmamız gerekir” dedi ve toplantıyı yarıda bırakarak çıktık.
Şimdi de yazımın başında belirttiğim hayret ettiğim noktaya geleyim. Makam odasını terk ettikten sonra gerek sosyal Medya’dan gerek ise sitemizde yapılan yorumlar ve bizleri gören bazı şahıslar eğer Resul Yılmaz değil de başkası olsaydı makam odasını terk edebilir miydiniz? Başkası kim diyorum cevap yok çünkü bir isim vermekten bile çekinenler “başkası olsa” diyor. Başkası dedikleriniz kim bilmem ama bir gazeteci olarak haber değeri taşıyan bir durum varsa haber yaparım. Eğer bir toplantıda onurumu kıracak bir söz söylense orayı terk ederim. Kim olduğunun önemi yok, ne yaptığının önemi var.
İşte bu kısır anlayış bizleri bir yere yetiştirmez. İçinizde gizli kalmış feodaliteyi ve barbarlığı bir yere bırakın. Kendi çocuklarınız için özgür düşünen, özgür hareket eden bir gelecek istiyorsanız eğer bu anlayıştan vazgeçin. Her haberde orayı burayı arayarak haber kaldırmamızı isteyeceğinize habere neden konu olduğunuzu düşünüp daha iyi şeyler ortaya koyun.
O zaman güzel haberlerle buluşmak ümidi ile.
Mehmet Akçalı 6 Yıl Önce
Siveregin böyle cesur gazetecilere ihtiyacı var.Gazetemizin her zaman yaninda olacagiz.
sukij 6 Yıl Önce
Resul gazeteciye laf sokacagina ,bize söz verip yapmadigi 400 projenin aciklamasini yapsin.
zaza 6 Yıl Önce
Resul ve böylece kendini bitirdi.İsim vermeden konusan insanları hiç sevmem.
ali gumustas 6 Yıl Önce
Biz bu gazeteyi cesur tarafsiz haber yaptigi icin seviyoruz ve okuyoruz.Resul gazetemize dokunma!
AYIPTIR ! 6 Yıl Önce
Sayın Abdullah Lale ben isim vereyim Ali Murat Bucak beyin başkan olduğu dönem bunu yapabilir miydiniz ? İkinci bir husus madem gazetecisiniz tarafsızsınız (Sizin tabirinizle) AKP ilçe başkanı kopya çekip öğretmen tartaklarken neredeydiniz ? Neden bu hiç bir şekilde haber yapılmadı ? Hangi sizin ÖZGÜR GAZTECİLİĞİNİZ