Eğitim-Sen: MEB Açık Açık Suç İşliyor, Sendikal Haklar Engellenemez

Şanlıurfa'nın Siverek İlçesinde geçtiğimiz gün derse girmedikleri gerekçesi ile hakkında soruşturma başlatılan 120 öğretmen ile ilgili soruşturma devam ederken. Eğitim-Sen Siverek İlçe temsilciliği ise konu ile ilgili basın açıklaması düzenledi.

Eğitim-Sen: MEB Açık Açık Suç İşliyor, Sendikal Haklar Engellenemez
Eğitim-Sen İlçe temsilciliği konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sendikal hakların engellendiğini ve sendika üyeleri ile ilgili yapılan soruşturmanın hiçbir hukuksal dayanağını olmadığını grev sendikal bir hak olduğunu belirtilerek basın açıklamasında şunlara yer verildi.

''Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Rehberlik ve Denetim Başkanlığı, KESK, DİSK, TMMOB tarafından 29 Aralık tarihinde alınan iş bırakma eylemi ile ilgili olarak, valiliklere "Eğitim Hakkını Engelleyici Eylemler" konulu skandal bir talimat göndermiştir.

Söz konusu talimatta, zorlama bir yorumla, yapılan eyleminin "yasa dışı, siyasi ve ideolojik amaçlı" olduğu, "sendikal hakların kullanımı sınırlarını aştığı", "eğitim hakkını engellediği" iddia edilmiştir. 29 Aralık iş bırakma eylemi kararına binlerce kamu emekçisi bağlı bulundukları sendikalarının aldığı karara iştirak ederek emekten gelen güçlerini hep birlikte ortaya koymuşlardır.Talimat kapsamında, ülkemizdeki tüm okul müdürlüklerinden greve katılan kamu emekçilerinin isimleri istenmiş olup, emekçilerin hukuka uygun bu tavrı, birileri tarafından hukuk zemininin dışına çıkarılmak istenmektedir. İlçemizde ise yaratılmak istenen algı sanki Siverek ilçesine özgü bir eylemsellik kararı alındığı ve kamu emekçilerinin suçüstü yakalandığı ve haklarında idari soruşturmanın açıldığı basınla paylaşılmıştır. Hukuksal zeminin dışına çıkmayan biz emekçilerin üzerinden yaratılmak istenen yanlış algının ne ilçemize, nede ülkemize bir faydasının olmayacağı tartışmasızdır.Hukuk, zamansal olarak hiçbir zaman kesintiye uğramaması gereken ,zamanın ve kişilerin üstünde olduğuna inandığımız bir değerdir. Kimden gelirse gelsin, her ölümün gidip bir annenin yüreğine ateş düşüreceğinden hareketle, yüzyıllık geleneğimizden bugüne kadar, çatışmalara ve insan ölümlerine karşı koyuşumuzdan ve barış istememizden kaynaklı, yargılanacaksa birilerimiz, bu onuru layıkıyla yerine getireceğimize hiç kimsenin de kuşkusu olmasın.

Anayasa ve insan hakları sözleşmeleri ile güvence altına alınan sendikal faaliyet hakkı Türk Ceza Kanunu ile de korumaya alınmış, TCK 118. maddesinde sendikal faaliyetin engellenmesi yasaklanmıştır.

KESK tarafından alınan kararlar gereği değişik tarihlerde gerçekleştirilen uyarı grevleri ve iş bırakma kararlarına uyarak işe gitmeyen sendika üyelerine verilen disiplin cezalarının tamamının iptal edildiği unutulmamalıdır. En son 4+4+4 düzenlemesi ile ilgili olarak 28-29 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirilen iki günlük iş bırakma eylemine katılan üyelerimiz hakkında verilen disiplin cezalarının yüksek yargı tarafından iptal edildiğini hatırlatmak yerinde olacaktır.
Sendikamızın daha önce yaptığı pek çok eylem, etkinlik ve iş bırakma kararları, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından da yasal ve meşru kabul edilmiştir. Danıştay kararları; "Sendikaların yetkili kurullarınca alınan üretimden gelen güçlerini kullanma çağırısına uyarak, sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmeme fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği" yönündedir. Danıştay bu etkinlikler nedeniyle "Göreve gelmemenin disiplin cezası ile cezalandırılması"nı hukuka uygun bulmamıştır.

Kamu görevlilerinin, sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda toplu eylem hakkına sahip oldukları; uluslararası sözleşmelerde, insan hakları sözleşmelerinde, Anayasa ve mahkeme kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanınmıştır. Bu konuda çok sayıda AİHM, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullanması asla suç olarak değerlendirilemez.


MEB'in, nasıl sonuçlanacağını bile bile, almış olduğu "siyasal talimat" ile sırf kamuoyunun kafasını karıştırmak ve eğitim emekçilerini hedef göstermek amacıyla başlattığı soruşturmalar derhal geri çekilmelidir. MEB'in hukuka ve yargı kararlarına "incir çekirdeği" kadar saygısı varsa, hiçbir eğitim ve bilim emekçisi hakkında sendikasının aldığı karara uyduğu gerekçesiyle soruşturma açamaz, dolayısıyla Sendikal haklarımıza saygı duyulmasını istiyoruz.
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2018, 14:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER