Levent Gültekin: Soyutlayamam derken zamanında işlenmiş bir günah varsa onların sorumlusu ben değilim anlamına mı geliyor?

Ali Murat Bucak:  Tam olarak öyle değil. Ben siyasi çizgiden bahsediyorum. Bizim izlediğimiz Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokrat Partisi. Bizim parti  % 04'lere kadar düştü Demokrat parti Türkiye genelinde. Özellikle en son ki yerel seçimlerde parti kalmadı. Ama bizler ısrarla devam etmeye çalıştık. Ama beraber siyaset yaptığımız kişilerden örnek verebilirim Cemil Erhan dönemin Adalet Bakanıydı. Bunun gibi çok isimler var.  O dönemlerde bu partiler adına çalışan insanlar şimdi CHP çatısı altındalar. Buna toparlandılar diyelim CHP bir kabuk değişimine gidip o kitleyi Bucakladı.

Levent Gültekin:  CHP'nin geçmişte ki çizgisi, politik tarzından dolayı buradaki bölge halkı arasında bir mesafe açıldı. Şimdi yeni bir çizgi, yeni CHP diye bir tanımı var. Daha özgür, daha demokrat. Onun toplumda bir karşılığı var mı nasıl düşünüyorsunuz?

Ali Murat Bucak:  Tabi ki var. Mitingde sizde buradaydınız özellikle ben miting alanında ki sayıdan çok gelen kitlenin özelliklerine baktım.  Hem şehirli, hem köylü, Arap, Kürt, Zaza İnanın ki herkes oradaydı. Her aileden birileri vardı. Önemli olan bu bölgede CHP'nin varlığını hissetirmesi. CHP şu an ben Urfa'da varım diyebiliyor mu? Var konuşuluyor mu ? Evet konuşuluyor. İşte önemli olan konu bu. Burada varlığını hissettiriyor olması çok önemli.  Şu an doğru durduğumuzun kanaatindeyim ben. CHP'nin de bu anlamda bölge siyaseti için Doğru yolda olduğunun düşüncesindeyim.

Levent Gültekin: Barış süreci var. Tırnak içerisinde söylüyorum. Devletle PKK arasında bir müzakere var. Bucak ailesi ile Kürt'ler arasında bir barış süreci aynı paralelde yürüyor mu?

Ali Murat Bucak:  Bu geçen yerel seçimlerde HDP ile benim görüşmelerim olmuştu.  Ama bu siyasetten çok devletin izlediği bu barış süreci ile ilgili atılan adımlardan biriydi aile olarak. Bu konuları  oturup, konuşup, görüşmemiz bile çok önemliydi.

Levent Gültekin:  Bir televizyon programında İsmail Hakkı Pekin bizde çok hata yaptık. Asker kanadı anlamında söylüyorum. Şimdi oraya baktığımızda herhalde bir barış sürecide oraya doğru gidiyor. Önemli bir söz söylediniz aileniz barış süreci için HDP ile görüştü dediniz. Buda bizim için çok büyük bir adım dediniz.  Neden sizim için büyük bir adım?

Ali Murat Bucak:  Oturup konuşabiliyoruz en azından geçmişte uzun yıllar bizlerde mağdur olduk. Hatta bunu Urfa'nın tarihinde hep yazarlar. Yani 1979 yılında bir silahlı saldırıya uğramıştık ondan sonra aile içerisinde bölgede silahlı çatışmalar oldu.  Bu noktada barış anlamında görüşmelerimiz çok önemli. Yerel seçimde bizler bu konuları görüşürken bazıları bunu hemen siyasete yorumlamaya başladılar.  O arada seçim ittifakı adında bir görüşmemiz vardı ama bir siyasi birliktelikten ziyade işin özü aramızda ki barışın sağlanmasıydı. Bu gün HDP' nin bütün siyasetçileri ile hiçbir problemimiz yok oturup görüşebiliyoruz.  Hatta bu seçimle ilgili izleyeceğimiz siyaseti veya sandık güvenliği ile ilgili ortak kararlar alabiliyoruz.  Bu çok önemli bir gelişme burada demokrasinin de yerleşmesi anlamında çok önemli bir adım.

Aslı Aydıntaşbaş:  Peki sandık güvenliği ile ilgili konuşalım biraz.  Ama önce şunu sormak istiyorum. Bucak ailesinden HDP'ye  oy çıkar mı? Kuşkusuz ki siz ailenin önemli bir bireyisiniz oylarınızın çoğu size gelecektir ama ben HDP'YE oy vereceğim diyen bir HDP'YE oy verebilir mi yoksa aile içerisinde bir baskıya neden olur mu?

Ali Murat Bucak:  Şimdi Şanlıurfa nın 974 bin seçmeni var. Bu çok büyük bir seçmen kitlesi. Bizim bahsettiğimiz konuştuğumuz olaylar yaklaşık 30 35 yıl önce ki olaylar.  Tabi bu süre zarfında seçmende değişime uğramıştır.  HDP'YE oy verecek olan vardır muhakkak yok vermezler diyemem.

Şirin Payzın: Peki CHP'li bir Bucak'a Kürt'ler buradan oy verirler mi ?  Yani Kürt seçmen CHP'YE Dolayısıyla Bucak'a oy verir mi ?

Ali Murat Bucak:  Tabi ki verir.  Çünkü burada önemli olan barış süreci  bakın barış süreci ile ilgili  yıllardır konuşuluyor. İşte AKP özellikle ister genel seçim ister yerel seçimde  bunu bir oy avcılığı gibi kullanıyor barış sürecini. Aslında samimi değiller. AKP samimi olmadığı gibi  ben HDP'ninde çok samimi olduğuna inanmıyorum.  Aslında bu çok uçuk bir tespit ama ben hep siyasetçi olarak düşünüyorum.  Barış süreci önünde ki en büyük engel  bir siyasetçi olara söylüyorum bana göre % 10 barajıdır. Yani bu barış sürecinde izlenen yol Çok demokratik yöntemlerle  işlemiyor bu süreç.  Gizli kapılar arkasında, yurt dışında, seçilmeyen, siyasette vasfı olmayan kişiler, görevlendirilen bürokratlar  bu işi kapalı kapılar arsında konuşuyorlar ondan sonra metin hazırlıyorlar  birde o metni yayınlıyorlar. Bunun çok sağlıklı atılan adımlar olduğuna inanmıyorum ben. Eğer HDP'DE samimi olsa bu konuda niye öncelikle pazarlık konusu olarak barajı öne sürmüyor? Yani önce  barajı % 5'e  % 3'e düşürün sonra oturup barış sürecinde bu konuyu konuşalım niye demiyorlar?

Levent Gültekin:  Barış süreci bir yol kat etmedi mi diyorsunuz burada ?

Bucak: Ne kadar mesafe alınırsa alınsın şimdi anayasa da bir düzenleme yapıldı mı bu konuyla ilgili veya bir adım atıldı mı? Barış süreci ile ilgili. En önemli konulardan birine değinmek istiyorum mesela ana dilde eğitim

Levent Gültekin:  CHP adı altında Ana dilde eğitimi destekliyor musunuz?

Ali Murat Bucak:  Tabi ki destekliyoruz.

Levent Gültekin:   Ama başkanınız bu konu daha bu konu hakkında net bir şey söylemedi.

Ali Murat Bucak:  Bizim partimizin hazırlamış olduğu bir kitapçık zaten var. 12 soru 12 cevap diye. O  kitapta hazırlanan Kürt sorunu ile ilgili hazır bir taslak var. Hatta savunmanın da ana dilde yapılmasının gerektiğine inanıyoruz. Aslında bunlar insan hakları. Eğer özgürlükçü veya çok demokratik bir ortam istiyorsak eğer böyle insan hakları konularının pazarlık haline getirilmemesi gerekiyor.  Bu insan kendi öz ana hakkıdır insan hakkıdır.  Ve bunu neden pazarlık konusu ediyorlar onu da anlamıyorum.  İşte ben size şunu vereceğim sizde bu koldan geri adım atın pazarlık süreci aynen böyle ilerliyor. İnsan hakları konusu pazarlık konusu olabilir mi? Bana göre olmaz.

Aslı Aydıntaşbaş: Sandık güvenliği ile ilgili HDP ile görüşmelerimiz oldu dediniz. Sandık güvenliği ile ilgili HDP ile ne tür görüşmeleriniz oldu. Neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Ali Murat Bucak:   İşin özü şu.  Ben her ortamda  bundan önce ki televizyon programlarında da dile getirdim.  Bizler CHP olarak onların  oylarına sahip çıkacağız. Onlarda bizim oylarımıza sahip çıksınlar.  Bizim yaptığımız anketlere göre partinin anketi en son mitingden sonra oturup değerlendirme yaptık.  HDP Türkiye genelinde % 12 13 'lerde duran bir parti sorunu yok gibi duruyor.

Şirin Payzın. HDP'ye yetiyor diyorsunuz yani

Ali Murat Bucak:  Evet barajı geçiyorlar. Böyle bir problem yok.

Şirin Payzın: Peki memnun musunuz?

Ali Murat Bucak:  Tabi ki memnunum. Aslında olması gereken bu baraj adaletsiz bir sistem  barajın olmaması lazım.  Şunu söylemek istiyorum özellikle.  CHP'nin önce kendi oyunu alması lazım HDP'NİN de kendi oyunu alması lazım. HDP'NİN oyu bizim bölgede yerel için söylüyorum HDP'NİN oyunun çoğu şu anda bu barış sürecini seçimlere malzeme yapıyorlar oy avcılığı yapıyorla dedim ya size HDP'NİN oylarının büyük kısmı şu anda AKP'DE. Yani onlar AKP'DEN oylarını almak zorunda CHP kendi oylarını almak zorundalar.

Şirin Payzın: HDP ile sandık güvenliği için özel bir iş birliği yapıyorsunuz. Milletvekili olarak sizin özel bir önleminiz var mı bu konu hakkında?

Ali Murat Bucak:  : Şimdi bizim sandık görevlilerimiz ve seçim kurulundan olan görevli arkadaşlarla bu işi çözmeye çalışacağız.  Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Aslında önemli olan orda ki sandık tutanaklarından ziyade ilçe seçim kurulu önemli. Şimdi orada bizler çok dikkatli olmaya çalışacağız. Mesela bu gün Siverek'ten bir açıklama geldi. AKP'NİN genel başkan yardımcısı Sayın Nebati'nin her seçim öncesi CHP'NİN bu algı operasyonunu yaptığını ve sandık güvenliği ile ilgili problemler olduğunu dile getiriyor diye bize bir ithamda bulundu.  Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.  Bizim ömrümüz yıllardır seçilmede oy saymak ile geçti.  Problemler yok mu var bizde inanıyoruz var. Ama eğer seçime direkt etki etseydi bunlar bizler peşini bırakmazdık. Ama inanın ki itirazlar bile çok uzun sürüyor.  Birleştirme noktası çok önemli.

Şirin Payzın: Siz yeni bir nesilsiniz eğer meclise çıkarsanız , bir öz eleştiri olarak ya bizler zamanında çok hata ettik diyebilir misiniz.

Ali Murat Bucak:   Tabi ki şimdi bölge çok acılar çekti. Özellikle 1970'li ve 1990'lı yıllarda buralarda tabi ki batı kabul görmese de küçük çaplı bir savaş vardı.  Bizim için öz eleştiri yapar mısınız diye soruyorsunuz ben kesinlikle yani o dönem içerisinde ben hep söyle düşünüyorum.  Bizler hep savunmada olan bir aileydik.  Hiç saldırıya geçmedik. Biz hep savunmada olan bir aileydik.  Ve darbeyi de biz yedik zaten aile olarak. Ama bu geldiğimiz ortamda barış havasının estiği şu anlarda siyaset içerisinde özellikle bu konuların çözülmesinin gerektiğine inanıyorum.  Ve bunun artık çok dillendirilmemesi gerektiğine inanıyorum.  Onların hepsi geride kaldı siyaset içerisinde önümüz aydınlık. Bu bölgenin bir daha böyle sorunlarla karşılaşmaması gerektiğine inanıyorum.  Artık silahların bir köşeye bırakılması. Hem örgüt açısından hem de bölge açısından. Tabi bundan sonra ki adımlarda da koruculuk sisteminin bir an önce kaldırılması gerekiyor.

Aslı Aydıntaşbaş: Siz bunu savunuyor musunuz?

Ali Murat Bucak : Tabi ki.

Şirin Payzın: Korucluluğun kaldırılmasını savunuyorsunuz.

Ali Murat Bucak :  Silahla hiçbir tedbir alınamaz.

Şirin Payzın:  Ali Murat bey bana 3 madde söyleyin. Seçilirsem şunu, şunu, şunu yapacağım Urfa halkı adına.  Ve son olarak ne söyleyeceksiniz Urfa ve Türkiye halkına.

Ali Murat Bucak : Urfa hem  ekonomik yönde hem de tarih olarak çok sıkıntılı bir süreç geçiriyor tespitlerime göre. Şimdi Halfeti'yi gördünüz mü bilmiyorum. Burası çok açık bir hava müzesi bu kadim şehrin aslında bir turizm başkenti olması gerekiyor. Hatta dünyada turizm başkenti olabilecek bir nitelikte yapıları var. Şehir çok müsait.  Hızla restorasyon çalışması gerekiyor. Halfeti'yi gezdim orda ki tarihi evler site alanı olmasına rağmen yok olmaya yüz tutmuş. Bunların bir an önce projelendirilip Avrupa Birliğinin desteği ile bu işin yapılması gerekiyor. Ve inanın ki bunun için devletin hazinesinden 1 lira para çıkmayacak. Avrupa Birliği bu işi bir an önce yapar. Niye erteliyorlar onu bilmiyorum.  Burası çiftçilik ve hayvancılıkla geçinen bir şehir . Bir gelir kaynağı daha turizm kaynağı olması gerekiyor.  Şimdi çiftçiler çok zor durumda. Bakın desteklemeler geldi ben bir çiftçiyim.  Bu gün normalde benim bankadan para almam gerekiyor ama paramı alamıyorum.  Ve ben arazimi cazibeli sular ile suluyorum. Yani elektrik ile değil. Elektriği kullanamıyorum elektrik yok.  Bana barajdan su geliyor cazibe ile tarlalarımı suluyorum.  Paramı verin. ?Yok veremiyoruz. Peki niye ? ?Size bağlı bir yerde başkası elektrik ile tarlasını sulamış o elektrik borcunu ödeyecek sulama birliğinde ki şahıs ben ondan sonra paramı alabileceğim.

Şirin Payzın: Bu DEDAŞ sıkıntısı yani.

Ali Murat Bucak : Evet DEDAŞA'A ait bir sorun.  Ve 3 Bölgenin rahat bir nefes alması gerekiyor. Her yer politize olmuş durumda. Valilikler öyle, Yargı öyle her yer politize olmuş bir durumda. Ülkenin rahat bir nefes alması gerekiyor. Milli Eğitim yine politize olmuş bir durumda. Eğitim politikası alt üst olmuş bir durumda. Bundan önce liyakat esas alınıyordu Liyakat alt üst edilmiş ve artık eğitimde de öyle. Yönetici olabilecekseniz eğer önce partili olmanız gerekiyor. Böyle bir şeyin olmaması lazım liyakat ın esas olunması lazım. Adaletin tıkır tıkır işlemesi gerekiyor. Hakimler içeride savcılar içeride nasıl yönetiliyor bu ülke. Devletin bütün organları hükümet tarafından ele geçirilmiş vaziyette.

Şirin Payzın: CHP'nin Dindar kesimle ilgili biraz sorunları var. Ve burası da dindar bir yer ne düşünüyorsunuz? Urfalıları nasıl ikna edeceksiniz.

Ali Murat Bucak : Bu konuda çok ayıp ediyorlar. Yani dini siyasete bu kadar alet etmek ve dine zarar vermek  inanın hiçbir siyasetçinin hakkı değildir.  Ve bu algı operasyonu bize karşı hep yapılmakta.  Ben de hep örnek veriyorum. Ben görev sürem içerisinde belediye başkanlığı yapmış biriyim. Ben kendi bölgemde  3 Tane cami yaptım.  Ben dinsiz miyim şimdi? Yani bunu algı operasyonu gibi yürütmek hakikaten çok üzüntü verici.